işte o an anladım her zaferin bir bedeli olduğunu

Okuma yazma bilmiyordum o zamanlar ama en azından mutluydum arkadaşlar. cehalet mutluluktur sözünü şimdi daha iyi anlıyorum.

sünnet düğünümde hayatı sorgulamaya başladım neden sorusunu sorduğum ilk gündür.

Bir çocuğun pipisindeki derinin bir kısmının kesilmesinde yaşanan sevinci gördüm sünnet düğünümde ve dedim ki evet, insanlar küçük şeylerle de mutlu olabiliyor

ilkokula başlarken çok hevesliydim. Bilimin gücüne inanıyordum, ta ki Ali Ata Bak'ana kadar. Sonra Cemil Bayrak As'ınca olay tamamen kapandı benim için.

Okuma bayramında Das Kapital'den alıntılar okumam okul yönetimini rahatsız etmişti. Yıllar sonra fark ettim komünizmin saçmalık olduğunu.

2. sınıfa geçtiğimde okuma-yazma öğrenmenin verdiği güçle şansımı edebiyat alanında denemek istedim. 4 roman, 3 öykü yazdım. Kitaplarım D&R'da best-seller'a girmeyince bıraktım.

6. sınıfa geçene kadar kayda değer bir şey yaşamadım. ilk defa takım elbise giymenin verdiği haz ile galiba bu sefer güzel şeyler olacak hissiyle okula gittim. Okulun ilk günü müdür yardımcısının o gravatı düzgün bağla, yoksa seni yamulturum uyarısıyla kendime geldim.

Oha lan giblenmeme rekorunu kıracan,bu rekoru kırdırtmamak adına seni gibliyırum ve sktr olp gdyrm

Erken boşalmam senin için bir sorunsa bekaretini başka birine hediye edebilirsin, dedim kıza. Sorun olmaz deyince gibi'verdim veriştirdim. Babamın annemi giberken kullandığı aile prezervatiflerimizden kullandım. iş bitince dışarı çıkıp sokakta yakar top oynamaya devam ettik.

Akşam yemeği için son hazırlıklar yapılıyordu, aile eşrafı masaya geçmeye başladı. Odama gelen seslerden bunları anlayabiliyordum. Aileme bir şok yaşatıp hayatımızın düzene girmesi adına onlara gidip haykırarak bir nazım hikmet şiiri okumaya karar verdim. Odamın kapısından sinsice yemek masasını süzdükten sonra bir anda ortaya çıkıp başladım haykırmaya Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi!! Serçe gibisin kardeşim serçenin telaşıı... ve babam masada duran tuzluğu kafama fırlattı. Reflekslerim sayesinde bu menfur saldırıyı ucuz atlattım. Sonra su bardağına biraz mercimek çorbası koyup odama çekildim. Biraz düşündüm.

Hiç giblenmemiş birisi için giblenmemek dert değildir, sadece bir rutindir.

Şimdi size bir adaletsizlikten bahsetmek istiyorum.
iş tanımı icabı beethoven'a da müzisyen diyorlar Sinan Akçıl'a da. Bu somut bir adaletsizliktir.

şu an uyumak akla en yatkın olan şey.

okuyorduk la nereye uyuyon oc

bu gece fonda Beethoven senfoni no. 5 çalıyor. Beethoven'in siyasi görüşünü sevmiyorum ama şarkıları gerçekten güzel.

Annemin beslenme çantama koyduklarını yemeyip eve dönünce tv başında çizgi film izlerken yemekten büyük haz alıyordum.

Para karşılığı ciks yapmanın acizlik olduğunu söyleyerek ortamlarda karizma kasıyorum. işe yarıyor dostlar tavsiye ederim.

Karılı-kızlı ortamda sohbet yürümezse diye her zaman joker bir konu bulundururum cebimde. Şu sıralar 90'lar geyiği baya işimi görüyor. 90'lar sohbeti doruğa çıktığında kaygısızlar dizisi diyerek olayı iyice alevlendiriyorum. Kesintisiz yarım saat daha uzuyor sohbet.