/i/Saçmalamaca

Bu altincide saçmalamak serbest !
  1. 26.
    +1
    Fransizlarin parfumu kendi tak kokularini bastırmak icin icat ettiklerini biliyor muydunuz?
    ···
    1. 1.
      0
      Biliyordum ama basarili : )
      ···
  2. 27.
    +1
    yannan yemek nası bi duygu
    ···
  3. 28.
    +1
    karakterimizi kimyasal reaksiyonlar belirlerken gerçekten 'iyi' ve 'kötü' tanımlarından bahsedilebilirmi?
    ···
    1. 1.
      0
      Bilmemki panpa . Basarili : )
      ···
  4. 29.
    +2
    ünlü bir hadisle yıldız döngüsü arasında benzerlik keşfettim bakınız hadiste ne diyor hz. peygamber (S.a.v.) Cehennem ateşi bin sene yakıldı; kızardı. Bin sene daha yakıldı; beyaz-laştı. Bin sene daha yakıldı; karardı. Artık o, simsiyah ve kapkaranlıktır.

    yıldız döngüsü de aynen bu şekilde kızılcüce, beyaz dev ve karadelik olarak devam eder. Ayrıca cehennemle ilgili olarak 70 yıl düşülse dibi bulunamayacak ateş kuyuları rivayet edilir bu da karadeliğin çekim gücünde zamanın yavaşlayacağı ilkesi düşünüldüğünde oldukça dikkat çekici oluyor.

    din var bilim var.

    hadi düşür bakalım seviyeyi hadi hadiiiii.

    yemedi demi.
    ···
    1. 1.
      0
      bunun babanneside çok seviyeli kaşardı
      ···
    2. 2.
      0
      bak nasılda düştü seviye
      ···
      1. 1.
        0
        terbiyesiz huur çocuğu başardı.
        ···
    3. 3.
      0
      Adam bilim yapmis : )
      ···
    4. 4.
      0
      Adam seviyeyi uzaya yukseltmis. Basarili panpa.
      ···
    5. 5.
      0
      Adam seviyeyi uzaya yukseltmis. Basarili panpa.
      ···
    6. diğerleri 3
  5. 30.
    +1
    Haydaaaaaaaaaaaaa
    ···
  6. 31.
    +1
    Žčaská hřatvaški ĺedoatćí!!

    Şimdi lehlerin dilini kullanarak bişey yazdım sanacaksınız
    Ps for the beyinsizs:lehçe hani şu hırvatların Sırpların kök dili
    ···
    1. 1.
      +1
      Basarili panpa
      ···
  7. 32.
    +1
    Annenizin dıbını kanırta kanırta gibeyim. anan zaaaa xd.

    Hadi yükseltin zaten en basiti aq
    ···
    1. 1.
      0
      Basarili panpa
      ···
  8. 33.
    +1
    insanları oluşturan atomların arasındaki boşluk kapanacak şekilde birleşirse yeryüzündeki insanlık bi elma boyutunda kadar olur.
    ···
    1. 1.
      0
      Sen ne diyon değişik benim gibimdeki hücreler ayrı mı yani
      ···
    2. 2.
      0
      Hücreler değil atomlar ayrı ayrı düzgün oku amk
      ···
  9. 34.
    +1
    ananı giberim baban ayakta alkışlar
    ···
  10. 35.
    +1
    Yetişkin bir Sirkan Dünyanın yağ rezervlerinin yaklaşık %92'isini karşılar geri kalanını ise 7deliklinin 7 deliği karşılar
    ···
  11. 36.
    +2
    Toprağa düşen tohumdan en önce fide meydana gelir. Fide bir yıl sonra fidan hâlini alır. Hücrelerinin çoğalmasıyla dal ve yapraklar, gövde ve kök olarak üç parçadan ibaret bir ağacın küçük bir modeli olur. Her yıl ağacın dallarında ve köklerinde yeni sürgünler çıkarken, gövdede de bir tane yıllık halka meydana gelir. Bu halkalar, ağacın enine büyüyerek yaptığı odun tabakasıdır. Yağışı bol yıllarda, geniş bir halka; kurak geçen yıllarda ise, ince ve küçük bir halka meydana gelir. Bu halkalardan ağacın yaşı kolayca anlaşılabilir.

    Gövdesinden enine kesilen bir ağaç incelenecek olursa, en dışta kabuk, sonra yıllık halkaları meydana getiren hücre tabakaları ve en içte de öz kısım görülür.

    Bir ağacın gerçekten canlı olan biricik kısmı, kabuğun altında odunun yüzeyindeki ince bir hücre tabakasıdır. Buna katman doku tabakası (kambiyum, soymuk) denir. Bu tabaka ağacı geliştiren ve büyümesini sağlayan tabakadır. Genç bir ağaca çivi çakıldığında veya ağaç bir dal verdiğinde, çivinin ve dalın yerden yüksekliği hiç değişmez.

    Bütün canlı varlıklar gibi ağacın da dokularının arasında devamlı bir su dolaşımı olur. Bu su dolaşımının sağlanabilmesi için ağacın devamlı ve yeterli miktarda suya ihtiyacı vardır. Yetişkin bir kayın ağacı, kuru ve sıcak bir günde 250 litre, küçük bir ayçiçeği ise 1 litre su harcar. Okaliptus ağaçları ise günde ortalama 400 litre su harcadıklarından bataklıkları kurutmada faydalıdırlar.

    Bazı büyük ağaç türleri, ihtiyacı olan suyu 50 metrenin üzerinde bir yüksekliğe çıkarmak mecburiyetindedir. Bu hadisede önemli olan birinci kuvvet kılcallık olayıdır. Odun boruları demetlerinde 20 metreye kadar etkilidir. ikinci kuvvet ise, kök basıncıdır. Bu basınç ile ağaçta su 30 metre kadar yüksekliğe çıkarılabilmektedir. Bir diğer önemli kuvvet de yapraklardan suyun buharlaşması (terleme) ile meydana gelen emme kuvvetidir. Buna kohezyon gerilimi de denir. Terlemenin (transpirasyon) büyük kısmı gözeneklerle, az bir kısmı da diğer yüzeylerle sağlanır. Kohezyon kuvveti su moleküllerini birbirine bağlar. Bu gerilim, suyun kopmayan bir sütun hâlinde yükselmesini sağlar. 100 metreye kadar etkilidir. Sekoya gibi yüksekliği 100 metreyi bulan dev ağaçlarda su tepelere kadar kohezyon kuvvetiyle yükselir.

    Bir ağaç kendi besinini doğrudan doğruya toprak ve havadan güneş ışığı vasıtasıyla üretir. Bu, hiçbir canlı hayvan vücudunun yapamadığı son derece karmaşık bir hadisedir. Yapraklardaki klorofil denilen yeşil madde sayesinde havanın karbondioksitinden, güneş ışığı altında fotosentez denilen olay sonucunda kendisi ve diğer canlılara faydalı besinleri meydana getirir.

    Her yaprak, kendini dışarıya karşı koruyacak çok etkili bir tabaka ile sıkı sıkıya örtülüdür. Hava, yaprakların altındaki çok küçük deliklerden stomaya girebilir. Suyun buharlaşması da, yine bu deliklerden (por) sağlanır. Yaprak ihtiyaca göre bu delikleri açar veya kapatır. Ağaç kabuğu çok etkili bir su geçirmez zırhtır. Bir ağaç, başından ayaklarına kadar, su buğusunun dışarı sızmasına karşı sırlanmıştır.

    Ağaçlar günlük hayatta çeşitli ve yaygın olarak kullanılırlar. Kâğıt yapımından mobilya yapımına, meyvelerinin besin olarak kullanımından süs ağaçlarına kadar, sayısız kullanım alanı vardır. Ormanlar ise, bir memleketin iklimini ve ekonomisini etkileyecek kadar önemlidir.

    Eski jeolojik devirlerde yaşamış, bugün nesli tükenmiş dev ağaçlara dünyanın bazı bölgelerinde nadiren rastlanabilmektedir.

    Ağaçların boyları ve yükseklikleri bir hayli değişiklik gösterir. Boyları üç metreden yüz on metreye kadar; yaşları otuz-kırk yıldan beş bin yıla kadar olan ağaçlara rastlanmaktadır. Dünyanın en yaşlı ve yüksek ağaçlarından olan ve ABD'de Sierra Nevada Dağlarında bulunan sekoyalar (Sequoia) yüz on metre yüksekliğe ve 6–9 m çapa erişebilir. Bunların yaşları da dört bin yılı bulmaktadır. Avustralya'da yüksek boylu ormanlar meydana getiren okaliptus ağaçları da yüz metreyi bulmaktadır. Ağaçların yaşı bir hayli farklılık göstermektedir. Son yıllarda dünyanın en yaşlı ağacının higori çamı (Pirus aristata) olduğu belirlenmiştir.

    Ağaçların gelişmesi için en elverişli şart olan bol yağmur, tropik iklimlerde bolca görülür. Tropikal iklimlerde kurak bölgelerin cüce bitkileri ağaç hâline gelir.

    Fırtınalar, seller, yıldırım, yangın gibi tabii afetler, usulsüz kesimler gibi insanların yaptığı tahripler, bitki hastalıkları, ağaçların en büyük düşmanları olarak sayılabilir.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Siz yazmadan ben yazayım
      Ctrl-C Ctrl-V
      ···
    2. 2.
      +1
      Ctrl-C Ctrl-V
      ···
  12. 37.
    +2
    Spermlerimin tadı çok garip amk.
    ···
  13. 38.
    +1
    Şimşeğin yere düşme gücünün bazen 100.000.000 volta kadar çıkabileceğini biliyormuydun
    ···
  14. 39.
    +1
    inadınaa AŞkkkkkkk
    Medcezirr
    YaLncı Bahaarrr
    Behlülllllll

    (Seviyeyi yükseltinde göreyim)
    ···
  15. 40.
    0
    Kurbagalar yediklerini midelerine gondermek icin gozlerini icine sokup yiyecegi mideye iterler
    ···
  16. 41.
    0
    sizin kıllı zütünüzü gibeyim dıbına kodugumun şempanze sıfatlı am beyinli gib kafalı binleri
    ···
  17. 42.
    0
    Yunuslar 1 gözü açık uyur
    ···
  18. 43.
    0
    Yunusları gibtin
    ···
  19. 44.
    0
    Tum pozitif tam sayilarin toplaminin -1/12ye esit oldugu gunumuzdeki en yaygin kuantum fizigi dali olan sicim teorisinin temelini olusturur.
    ···
  20. 45.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=zIqP7c8BVGM
    ···