+1
böyle durumlarda eğer ortada bir cinsel durum varsa, olayın şekli ne olursa olsun erkek muhakkak, kesin olarak ölümü hak ediyor sizin nazarınızda. erkeği kesin olarak suçlu bulmanız bir tarafa, direk de ölmesi gerektiğine kanaat getiriyorsunuz. şimdi burada bir tecavüzcüyü savunacak değilim. haberde anlatılanlar kelimesi kelimesine doğruysa büyük ihtimalle ben de olsam aynı şeyi yapardım. fakat mağdur beyanını esas kabul etmek ilkesi bir yana siz direk daha haberi bile okumadan erkeğin kesin olarak suçlu olduğuna kanaat getiriyorsunuz. ve hatta ölümünü haklı buluyorsunuz. yani kadın gerçekten kendi isteğiyle ilişkiye girmiş, bu öğrenilmiş ve kadın kendini kocasının zulmünden korumak için cinayet işlemiş olamaz öyle mi? yani böyle bir olay hiçbir zaman yaşanmadı bu ülkede öyle mi? kadınsa, köylüyse, cinsel ilişki varsa kesin tecavüzdür öyle mi?
tekrar söylüyorum, tecavüzcü zaten ölümü haketmiş bir adamdır. tartışılacak bir şey yok. ama hepiniz nasıl oluyor da kadının söylediklerine tümüyle inanıyorsunuz? kadınlar yalan mı söylemez, isteğiyle cinsel ilişkiye mi girmez, girse pişman mı olmaz, pişman olsa cinayet mi işlemez nedir tam söylemek istediğiniz?
kadın köy meydanında namusumu kimse kirletemez dedi diye mi gözünüzde değerlendi? kadının haklı olduğunu size kanıtlayan şey zeyna tribi mi? gerçekten suçlu olsa bunu yapmaz mı?
ben etrafımdakilere konu tecavüz de olsa cinayet de olsa terör de olsa ne olursa olsun faili de bir kez dinlemek gerektiğini anlatamadan ölüp gideceğim dıbına koyayım...
radikal gazetesinde bir yorumcu şöyle demiş. doğru mu, yalan mı bilemem:
köy muhtarını telefonla aradım,her ikiside evli aralarında yasak ilişki varmış, bayan bu sebepten dolayı boşanmadaymış ancak eşi onu affetdince tekrar evine geri dönmüş, öldürülen aşığı ise ısrarla bu ilişkiyi devam ettirmek istemiş, bayanda son noktayı koymuş