1. 13401.
    +8
    Tolgaya baktım çaresiz gözlerle.. beni anlamış gibi bir hareket yaptı..

    “teyzecim ben gideyim artık, siz baş başa kalın tsigalkoyla, konuşacaklarınız vardır” deyip gülüştü bizinkilerle,

    “tabi tolgacım sizde perişan oldunuz saatlerdir, gidin dinlenin artık evinizde” dedi annem anlayışlı bir gülümsemeyle,

    “yok olur mu öyle şey, ben hani, siz beraber kalın diye şey ettim (:” dedi mahcup mahcup tolga..

    Ardından da ebruya dönüp, “sen de geliyor musun ebru?” dedi

    Aferin tolga, kralsın.. çıkar kızı şu odadan.. büyük patlama yaşanmadan evvel, al zütür allahını seversen..
    “hı?..evet ben de gideyim, hasta ziyaretinin kısası makbuldür.. gerçi iyi gördüm yani bir şeyi yok” dedi ebru..

    Ve ben sıçtım…kesin dona kaçırdım yani.. sızdı..

    Bizimkilerde küçük bir şaşkınlık havası oluştu.. annem konuştu gene, “gece geçe kalmayın tabi (:”

    Ebeveynlerim, tolga ve ebruyla bir kez daha selamlaştı, annem kızın yanağını okşadı, ebru şaşkın-mahcup gülümsedi.. nihayetinde

    odadan çıkıp gittiler..

    Ucuz atlatmıştım…
    atlatmış mıydım?

    Çocuklar odadan çıktıktan sonra, annemi solgun, ama gülümseyen yüzü, babamın imalı imalı sırıtışıyla karşı karşıya geldim..

    “ne? (:” dedim yarı atarlı, gülerek..

    “güzel kızı kandırmışsın eşek sıpası aferin” dedi babam gevrek gevrek.. annemle güldüler..

    gibiyim.. kıpkırmızı oldum.. mecbur gülmeye çalışıyorum bende..

    “terbiyeli, güler yüzlü de kız..bak hemen kalktı bizi görünce, öptü”

    “öyledir” dedim dişlerimin arasından..

    “yalnız biraz çekingen.. niye öyle soğuk durdu sana? aranız bozuk filan değil demi?” dedi annem yine..

    “ha..yok be anne…aynen…çok utangaçtır bakma öyle girişken, şey gibi görünür ama…çekindi tabi sizden..zor kaçtı görmüyor musun? (:”
    dedim durumu kurtarabileceğimin hevesiyle..

    “hıı..e bizim gelmiş olduğumuzu tahmin edememiştir (: , sen akşamüstü de buradaydı demiştin ama? Sanki yeni gelmiş gibi konuştu kız tsigalko?” dedi babam şüpheci şekilde..

    “ya..baba, diyorum ya kızın eli ayağı dolaştı yani.. öyle esprisine demiştir ziyaretin kısası filan diye…normalde kalacaktı zaten ama işte.. sizi görünce.. direk kaçış (:”

    “e gene kalsaydı canım (:” dedi annem gülerek..

    “yok yea.. zaten böyle bir şekilde karşılaşmanızı istemezdim (hem de hiç aq)..hastanede.. benim yatağımın başında filan..iyi olmadı yani..”

    “olsun.. gözümüzle de görmüş olduk” dedi annem bilmiş bilmiş, “aferin, öyle kara kara kızlara saplanırsın diye içim gidiyordu, bulmuşsun güzel kızı (:”

    Babam gülmeye başladı, “anan beyaz hastasıdır ya zaten, akça pakça olsun ister, kendi de öyle bulmuş bak”

    Hep beraber gülmeye başladık bu kez.. daha önce de söylemiş olmalıyım, annemin böyle beyaz tenli, kumral-sarışın kızlara, -daha geneli, insanlara- karşı sempatisi vardır her zaman, esmerlerden nefret eder ayıptır söylemesi.. biraz da şu malum etnik durumlardan ötürü işte.. neyse karıştırmayalım.. allahtan bizim ailede de herkes “akça pakça” da, yırtıyoruz.. valla kara bir çocuk olsaydım çöpe atardı beni herhalde doğduğum zaman x)

    Şaka bir yana, bizimkiler, oğullarının, aslında “olmayan” kız arkadaşını, bu 3-5 dakikalık tanışma anında pek bir sevmiş, pek beğenmişlerdi.. belki de müstakbel gelinlerinin bu kız olması ihtimalini bile geçirmişlerdi akıllarından..ee az buz da zaman olmamıştı hani güya.. benim senaryoma göre, ebruyla şu aralar 2. Yılımızı doldurmuş, belli şeyleri aşmış bir çifttik…

    Yersen..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster