0
@23 kanka al senindir hepsi
Aradan uzunca bir zaman geçti . Pelin nerdeyse haftada bir kere arıyordu telefonuma. Okulda çeviriyordu beni konuşalım , çözerim sorun neyse diyordu. Durumu anlasa , belki zeynep'i gebertirdi aq . Mart ayına kadar geldik . Yine izmitteki binler bilir , acısu çay bahçesinde oturdum . Simitçi zeki dayı var onla sohbet falan ettim ( sigaralarınızı giber demedi demeyin) .
Elimde de bir kitap vardı( muzaffer buyrukçu- ilişkiler arasında bir gezinti - okuyun amk güzel kitaptır , ama anca saaflarda falan bulursunuz eski kitap yeni basmıyolar ) ona bakınıyorum arasıra. Çay sigara kitap üçlemesiyle takılıyordum. Çay bahçesinin tam karşı tarafınaki bir kafeye (cafenin adı eylül ) zeynep ve bir arkadaşı oturdu. Uzaktan gördüm , ama kitabı okuyormuş gibi yapıyordum. Çaktırmadan bakıyorum. Aramızda elli metre bir mesafe ya var yada yoktur.
Telefona mesaj geldi , Zeynep : Nerdesin ? . Kız belki bana 2 aydır mesaj atmıyordu . Aha fark etti dedim içimden , ama sms'im yoktu fakiriz ya amk cevap atamadım. Sonra kitaba daldım , 5 dk geçmeden yanımdaki sandalyeyi biri çekti .
Z: Niye cevap vermiyorsun mesajıma ?
B: Aaa merhaba :D ( harbiden sevindim aq ) , sms'im yoktu kusura bakma . Nasılsın naber , otursana
Z :iyidir işte arkadaşla alışverişe çıktık , yorulduk oturuyoruz burada.
B: iyimiş ( konuşamadım aq bildiğin) . Daha neler yapıyorsun görüşmeyeli ...
Böyle nerdeyse 45 dk muhabbet ettik. En son zeynep'in telefonuna mesaj geldi . Mesajı bende gördüm, yanında getirdiği kız eylülde bekliyordu tek başına. . Uzun sürcekse ben gideyim zeynepcim baya mesgulsun yazıyordu. Mesajı gorur gormez yerinden kalktı , kısa oldu ama napalım falan dedi. Bende içimden nesi kısa oldu aq diyorum kızı ağaç ettin 45 dkdır . Tamam dedim sonra görüşürüz.