1. 451.
    +1 -2
    Tam sohbete başlayacaklarken Yeliz hoca kalkıp kapıyı kilitledi ve bana dönüp Yeşim ablan az biraz eğlensin seninle de rahatlasın, bayağı kasıyor kendini. Ben evde yokken çekinir falan sonra, hiçbir şey yaptıramaz hiç gerek yok böyle şeylere deyip gel bakayım çıkar ayağından botlarını dedi. Eğildim izninizle efendim dedim, yüzü kızarmıştı ama ablası ne derse onu yapma çabasındaydı. ilk başlarda oldukça kastı ama bir süre sonra bayağı bir rahatladı, aynı Yeliz hocanın ilk zamanlarında olduğu gibi. Kot giymişi kotun paçalarını harley'inin içine sokmuştu. Harley'i çıkarttığımda kırmızı çizgili şeker mi şeker çoraplarıyla başbaşa kaldım, mutluluğum gözlerimden okunuyordu resmen. Yeliz hoca araya girip: Yeşim yol yorgunu, 5-10 dakika güzel bir masaj yap da rahatlat ardından da yapman gerekeni yapıp sınıfına uç en azından dersin yarısına yetiş dedi. Önce sol ayağını elime aldım, ayakları ablasının aksine oldukça yumuşak ve terliydi. Sanırım yolculuk sonrası direk dershaneye gelmişti. Yerin kirini önemsemeyip yere oturdum ve ayaklarını göğsüme koydum, bu durum onlara komik gelmiş olacak ki hep birlikte gülmeye başladılar ve hemen ardından Eylül hoca Yeşim'e dönüp, bak gördün mü biz söylemeden ne yapacağını biliyor. Kendi bizden daha istekli deyip gülmeye devam etti. Ben masajı yaparken sol ayağını da yüzüme yaklaştırmıştım her zamanki gibi, bi anda baskı uygulayıp ayağını yüzüme dayadı ve her zaman merak etmişimdir ya, nasıl kokuyorlar bi söylesene ama doğru söyle! deyip at kişnemesi gibi gülmeye başladı, düşünün öyle böyle bir zevkli gülüş değil yani
    ···
   tümünü göster