1. 526.
    -2
    Bu eve ilk defa geldiğim için kahveyi bırakın mutfağın yerini bile bilmiyordum. Ev oldukça büyüktü ama mutfağı bulmam zor olmadı. Mutfağı buldum bulmasına da kahve fincanları, şeker, tepsi, su bardakları ve cezve derken bir 10 dakikam uçtu gitti. Ardından kahveyi yapmaya koyuldum, evin en küçüğü olduğum için annem bu konularda beni iyi yetiştirmişti. Yani kahveymiş, yemekmiş, sunum şekliymiş vs. bu konularda oldukça iyiydim ve kendime güveniyordum da. Kahveyi yapmaya başlarken acaba kendime de yapsam mı diye düşündüm ama herhangi bir talep olmayınca vazgeçtim ta ki içeriden Buse'nin bağrışmalarını bulana kadar. Lan çocuk kahveler nerede kaldı! diye bağırdı. Hemen içeri koştum, koşarken böyle bir bayanın ağzına bu tarz cümlelerin hiç yakışmadığını falan düşünüyordum; ne haddimeyse.. Yanlarında oldukça yalaka ve saygılı olmam gerektiğini bildiğim için ve tekrarlıyorum; kesinlikle şiddetten haz duymadığım için hemen efendim bu eve ilk gelişim olduğu için ne nerede bilmiyordum, bulana kadar 10 dakika falan harcadım maalesef o yüzden şuan suyu yeni koydum; izin verirseniz tekrar dönüp kahveye bakayım dedim. O da bana gülümseyerek 'aferin aferin çabuk öğreniyorsun, zeki birine benzediğini söylemiştim ama kullanamıyordunkii beni gördükçe nasıl kullanacağını da öğrenmeye başladın sanırım' deyip kahkaha attı ve devamında kendine de yapıyorsun değil mi? dedi. Hayır efendim, izniniz olmadan öyle birşey yapmak istemedim deyince tamam izin veriyoruz, git kendine de yap ve sunumu öyle yap dedi. Hemen mutfağa döndüm, bu ufak kesiti düşünürken kendime de kahve yapmamı neden istedi ki? Acaba ilk başta bana sert görünüp beni tartmak falan mı istedi; normalde Yeşim'den pek farkı yok diyordum. Yalnız düşünceye bakın, Yeşim'i çok saf ve iyi sanıyorum hala O kadar iyi niyetliyimki..
    ···
   tümünü göster