1. 551.
    0
    neyse devam edeyim
    Tükürükleri normal sıvı şeklinde olmadığı için ağzıma akıp giden bir şeyler geliyordu, e kahve çok sıcak olduğu için direk kafaya da dikemiyordum. Her bir yudumda o tükürüklerden bir miktar tadıyordum ve ben bu işlemi yaptıkça onların keyifleri daha da yerine geliyordu. En azından insan gibi karşılarına geçip oturmuş, öyle içiyordum kahvemi. Neyse kahveler bittikten sonra Buse bana dönüp, ee Can efendi beğendin mi bakalım kahveni dedi gülerek bende muhteşemdi efendim her zaman bu güzel tadı boğazımda hissetmek isterim dedim. Yeşim bana bakıp ya harbiden sen işini biliyorsun ha, cümlelerin etkileyici oluyor hep böyle kafanı kullan aferin sana deyip ardından da dur bunları içeri zütürmeden gel buraya; madem bu kadar beğendin sana saf bir şekilde direk ağzımdan vereyim bu sefer o değerli tükürüğümü deyip kahkahayı patlattı Yeşim. Lan dedim o demin Yeşim hakkında düşündüklerim demekki fasa fisoymuş, bu da aynı çıktı ama yapacak bir şey yok diyordum içimden. Hemen yanına gelip ağzımı açtım, öyle olmaz ayağımın önüne uzan dedi. Hemen uzanıp yerden ona doğru bakıyordum, ağzımı olabildiğine açtım ama o hiç beklemediğim bir şey yapıp tükürüğünü yüzüme bıraktı. Yine kocaman bir tükürüktü ve bu sefer kahveyle de karışıktı. Hemen bir tane daha tükürtü, diğeri kadar büyük olmasa da bu da etkiliydi ama bunu ağzıma bıraktı ve kahkaha atmaya devam etti. Ben doğrulmadan hemen Buse gelip ayağıyla önce mideme sonrada boğazıma bastı ve sağ ayağıyla boğazıma baskı uygulayıp iyice aç daha da aç! diye bağırmaya başladı. En maksimum seviyede açmıştım ama o bunu bildiği halde daha da açmamı istiyordu, en sonunda yüzüme gerçek anlamda tüm yüzüme gelecek şekilde sert bir tükürük savurdu ve ayağıyla iyice de yüzüme yedirdi! O anda kendimden yeterince iğrenmiştim zaten, bir de bu üstüne gelince ulan sokayım şu zevklerime; düştüğüm bu rezil duruma bak! Bir kere daha bu tarz da bir hareket yaparsa çıkar giderim, böyle zevke de sıçarım! dedim sinirle kendime. Bunu dememle Buse'nin suratıma tekrar tükürüp bir de boğazıma bastırması bir oldu. O anda gözüm karardı, birden üstümden attım Buse'yi ve ağzıma geleni saydırdım ikisine de. Yalnız unuttuğum bir şey vardı, o da evde bazı odalarda hırsızlığa karşı kameraların bulunduğuydu Bu durumdan habersiz saydırdım saydırdım saydırdım ve arkamı dönüp gitmeye tenezzül ettim, o anda arkamdan Yeşim geldi ve gerizekalı köle kapıdan çıktığın anda az önceki acizliklerinin hepsi sanal alemde olur; merak etme kendimizi gizlemesini de biliriz, sadece sen rezil olursun dünya aleme! dedi ve oldukça da ciddiydi bu konuda. Ses tonundan anlayabiliyordum bunu, ha bunu söylemeden önce şunu da belirtmek isterim ki ben bunları yaparken Buse koltuğa doğru devrilmiş ve hayretler içinde beni izlemekteydi. inanın o anda gerçekten kimin ezik olduğunu bende o da gördü ama birazdan yaşanacaklardan sonra bunu kim takardı ki.. Bunları duyunca durdum ve başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Dönüp Yeşim'e baktım ve nasıl yani, hiç elinize telefon falan almadınızki dedim. Bana bakıp sırıtarak gerzek herif şuraya bak dedi ve köşede kamerayı görmemle gözlerimin dolması bir oldu. Tamam dedim, bir daha hayatım boyunca kurtulamayacağım bunlardan! Yeliz hocayla Eylül hoca en azından benim zevklerim doğrultusunda hareket ediyor ve iki tarafında mutlu olduğu bir ikişki yaşanıyordu ama bu durum hiç öyle değildi. Resmen 2 kız tarafından rezil bir şekilde eziliyor, iğrenç şeyleri üstümde denemelerine izin veriyordum kii bunlar daha başlangıçtı! Sadece oturup çaresizce Yeşim'e ve Buse'ye baktım..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster