1. 3976.
    +4 -2
    işten sonra sokakta yürüyordum jülide ile. Çocuğa olanlardan bahsediyordu. Korktuğu her halinden belliydi. Ölüm kaçınılmazdı halbuki. bir gün gelip “tamam bu kadar “ diyecekti. Hayır lan daha fazla demeniz önemsizdi.

    jülide ile eve gidip uyuduk bir şey yapmadan. Bana çok koysada bu durum yavaş olmalıydım.

    ertesi gün jülide uyanmadan saat sabah 11 gibi plaja indim tek başıma. Yapacak şey sınırlıdır zaten. ciks, deniz, kumlarda oturmak veya kafelere gitmek. Ben kumlara oturmayı seviyordum.

    denize bakıp insanları izliyordum. Cemil damladı bir anda plaja. Ne yapıyorsun burada vs derken cemil dünkü çocuğun öldüğünü söyledi. Nereden bildiğini sordum. Söylediğine göre eve giderken çöp tenekesinin yanında yatar halde bulmuşlar çocuğu. Gece yarısı olduğu için bir iki kişi varmış başında. Çocuğu tanıyanlar da gelip kısa bir üzülme teranesinden sonra dağılmışlar. Zaten pek tekin biri değilmiş. Kafasını karanlık olarak sayılacak bilimlerle bozmuş.

    hayatın ne kadar anlamsız olduğunu bu örnekle verip, hayat işte böyle dallamalığı yapmaya gerek yok. Basit bir eylem tüm cümlelerin üzerine boşalır. Bak senin o gibik lügatınla kurduğun tonlarca cümleyi ben yerde yatan cansız bedenlerle açıklarım. Beni herkes anlar seni sadece yazdığın dili bilenler.
    ···
   tümünü göster