1. 1.
    -2
    Beyler, Bayanlar Herkes kendi hayalinde olan eğitim sistemini burada yazsın bakalım kafalar nasıl çalışıyor bir görelim. Belki milli eğitim Bakanı bizi okur (ki hiç sanmıyorum) da eğitim sistemimizi bepenip onu uygulamaya koyar. Belki de düşüncemizi beğenmiş bir incisözlüK yazarı ileri de milli eğitim Bakanı olur. benim istediğim eğitim sistemi:

    6 yaşındaki Türk evlatları okula başlar. Ailenin isteği varsa 5,5 yaşındaki bir çocukta okula kayıt edilir. Kayıt olucak öğrenciler 7 yaşını doldurmamış olmalıdır.

    ilk 4 yıl şu anki 4. sınıfa kadar olan müfradat + 5. sınıfın ilk dönemi.

    1 yıl boyunca 10 yaşlarında olan Türk evladına 1 yıl boyunca Türk Tarihi ve Türk Edebiyatı dersleri verilir. Nihâl Atsız dersleri olur bu 1 yıllık süreçte ve var olabilmemiz için sahip olmamız gereken ülkü daha o yaşlarda genç Türk evladına öğretilir. Tarihini bilen bir kişi ne yapması gerektiğini bilir. Türk edebiyatını öğrenen kişi, önemini kavrayan kişi dilini düzgün kullanır. Daha iyi yozlaşmaya uğramamış bir Türkçe olursa birbirimizi daha iyi anlarız. O çocuk Nihâl Atsız'ı, Atatürk'ü; Mete'yi, Kaşgarlı Mahmut'u, Attila'yı öğrendiğinde Yavuz Sultan Selim'in düşüncelerini kavradığında zaten devlete zarar vericek düşüncelere ve ideolojilere kapılmaz. Bilge Kağan'ın yazdırdığı Orhun Yazıtları günümüz Türkçesine çevirilip öğretilir.

    Çocuğumuz bilinçlendi mi artık ders çalışmanın ne kadar önemli olduğunu biliyor. Yararlı bir insan olması gerektiğini biliyor. Bu dünyaya boşu boşuna gelmediğini biliyor. 5. sınıfta Tarihini, edebiyatını, ülküsünü öğrenen gece 6. 7. 8. sınıflarda şu anki 5. sınıfın ikinci dönemi ve 8. sınıfa kadar olan müfredat öğretiir.

    Lise eğitimi 3 yıl olmak üzere Anadolu Lisesi, Genel Lise gibi liseler yerine Bir kişi bilim yapıcaksa bile o bilime yönelik dersler almaya başlaması için uzmanlık liseleri olur ve o çocuk liseden başlar fizikçi olucaksa fizik ağırlıklı dersler almaya, botanikçi olucaksa bitkileri tanımaya yönelik biyoloji ağırlıklı derslere. Lisede her lisenin yabancı dili yüzde doksan ingilizce olması yerine bazı liselerin yabancı dil saatinde arapça, bazılarının rusça, bazılarının çince, bazılarının fransızca, bazılarında ispanyolca olmak üzere dünya dilleri öğretilmeli. Ağırlık yine ingilizce dersini yabancı dil saatinde okutan liselerde kalmalı. Liselerin yüzde 70'i yatılı olmalı ve Futbol sahasında, basketbol sahasına, voleybol sahasına kadar birçok spor imkanı olmalı. Liselerin bulunduğu alan geniş olup tüm bunları içine sığdırmalı ( Eğitim yapılan bine çok katlı olabilir), şu an ki kampüs sistemine benzer bir yapıdan bahsediyorum. Liselerin yüzde 70'i yatılı olmalı dedik ya belirli şehirler eğitim şehiri olmalı ve yatılı liseler ve üniversite kampusleri bu şehirlerde yer almalı toplu halde ve şehrin altyapısı ona göre hazırlanmalı, en güzel şehir planlamasına sahip bu şehirler tüm dünyayı imrendirecek bir internet, kanalizasyon, elektrik altyapısına sahip olmalı. Şehrin meydanında dünyanın en büyük kütüphanesi bulunmalı şehrin simgesi olan. Liselerin bahçesinde çam ve palamut ağaçları yerine elma, armut, kayısı gib meyve ağaçlarından çok sayıda olmalı.

    Üniversite sınavı ise belirlediği alanda lisede okuyanlara öok fazla etki etmese de etkili olucak bir katsayı ile yapılmalı. Üniversiteler daha çok şu anki yükseklisans tarzı olmalı. Fizik mühendisliği değil de optik mühendisliği bölümleri olmalı ve bu bölümü bitiren optik üzerinde çalışmalı. Yüksek lisans yapıcak biri optiği klagib optik üzerine uzmanlaşırsa gözlük yapımında iyi olmalı, elektrnik öptikte ise kamera sistemleri konusunda ve teleskop yapımında iyi olmalı...

    ne mutlu türk üm diyene
    ···
   tümünü göster