+dayı nasıl ama inanamıyosun dimi kendine ahaha
sarhoş:la tipsiz şu kazağı geri verip, kravat alalım mı?
+ne kravatı dayı ya.
sarhoş:la hadi oğlum. çok seviyom la kravatı.
+iyi tamam. kazağı niye geri veriyosun? kravatıda alırız. ayıp ettin.

135 liralık oldum çıktım. olsun binlerce günahımın yanında bi kaç tane sevapta olsun.bu günki günahkar gibişin karşılığı bu olamaz tabi ama deniyorum işte. çok kötü bi adam değilim lan. sadece kendi kurallarım var.

+dayı şu eski elbiseleri atalım amk
sarhoş:yok yok. olmaz olm onların hatırası var.
+ne hatırası amk?
sarhoş:oğlum almıştı tipsiz.3 yıllık elbislerdir.

adamın oğlu var ama bakmıyor buna. zaten yaşadığımız ilde değil oğlu.

+iyi bırak kabinde kalsın ben şimdi aldırım.

satış danışmanını yanıma çağırdım.

+kabinde elbiseler var onları poşete koyabilirmisin?

mecbur koyacak amk. gider müdüre şikayet ederim. insanlara ön yargıla davranmanın cezasını çeksin.ne ironik dimi? iğrendiği adamın elbiselerini toplayacak.

kasaya gittik ödemeyi yaptım. adam poşetleri getirdi. hafif sinirli şekilde buyrun dedi.

+bak işte yardım ettin.
adam:tabi ne demek görevimiz.

ben ince düşünüyordum. umarım oda anlamıştır kapağımı.

çıktık mağazadan. sarhoş mağaza camlarındaki yansımasına mutlu gözlerle bakıyordu. arabanın yanına gidip bekledi.

sarhoş:tipsiz ver ben süreyim la.
+dayı ehliyetin yok.
sarhoş:var la valla var ama.7 yıl önce kayboldu.
+iyi çok geçmemiş üstünden..???..tamam al dayı.ama yavaş sür.