ebru başladı yakınmaya.

ebru:ya tipsiz niye önüne bakmıyosun.
+a.aa.bakıyordum. göremedim(heyecanla ve mahcubiyetle)
ahmet:oğlum ne yapıyosun be?
+tamam. bişey olmadı(tebessüm)aksiyon oldu ha?fenamı?
ahmet:olm sen varya. neyse bişey olmaz.

bu kadın nasıl bişey lan benim için. sırf göğüslerine bakmanın bedeli bile çok pahalı.az daha konserve kutusunun içinde sıkışıp kalacaktık.

kendimi toparlayıp yola koyuldum. telefon çalıyor. arayan burcu. uzun uzun arıyor. ahmet telefonun çaldığını görünce.

ahmet:aman tipsiz bırak bakma telefona.

keşke telefona bakmama sebebim arabada olmam olsaydı ahmet.bi bilsen nasıl bi bo kluğun içindeyim.

bi telefona doğru baktım,bi ebruya.

düğün salonuna yaklaştık.iki yol vardı oraya giden. biri yeni yapılmış ve engebeli, diğer ise asvalt ve düz ama biraz uzak. hangisini seçerdiniz?

asvaltı.

yok benim yerimde olsaydınız. yani arka koltukta dekolte giymiş bi kadın var göğüsleri sinek konmasına karşı bile keşkül titreesi yapıyor.

engebeli yola girdim. arabanın anası s kiliyor, umrumdamı?ıgıgı.

ahmet sordu neden buraya girdin diye. kestirme dedim.

gözlerim aynada. göğüsler öyle bi titriyorki sanırsın azer bülbül metal rock yapıyor. burcu göğüslerine baktığımı hissedince şalıyla kapattı önünü. böyle bi durumdan aldığınız hazı ne texasla bi gece geçirseniz alırsınız nede magnum yeseniz alamazsınız.(viralı çaktığımı sanmayın sadece örnek)