1. 26.
    +4
    buyur umut sarıkaya tarif etmiş ;

    Okulda hiç kimseyle doğru düzgün iletişimleri olmayan, okul dışında da tanıdıkları pek olmayan, gelgelelim dersleri de iyi olmayan, ne yaptıklarını anlayamadığımız arkadaşlar vardır. Fısır Fısır bişeyler konuşurlar kendi aralarında. Kırk yılda bir, sınav zamanı yanınıza yaklaşıp, ya notları isterler, ya da sınavda hangi konulardan sorumlu olduğunuzu sorarlar. Arada bir bu performansla nasıl edindiklerini anlayamadığınız, başka fakülteden, tip olarak onlara benzeyen başka bir çocukla yemekhanede yemek yiyip konuşurken görürsünüz. Ama sadece görürsünüz. Zira, yapı olarak insanda herhangi bir his bırakmaz bunlar. Mezun olunca hemen unutulan, bir iki yıl sonra isimleri bile hatırlanmayan, topluca gidilen yemeklere, içmelere çağrılmayan, eğer çok düşünürseniz "heralde memleketlerine yerleşmişlerdir" diye cevaplayabileceğiniz etkisiz elemanlardır bu ikisi. Ders dışında sadece yazın, finaller bittikten bi kaç hafta sonra panoda notlara bakarken, ya da öğrenci işlerinden belge çıkarırken yan yana gelirsiniz bunlarla ve orada biter yan yana durma, belki biraz konuşma maceranız. Eğer notlara baktıktan ya da belge çıkardıktan sonra aynı anda fakülteden çıktıysanız, sıcağın ortasında, bomboş kampüste okulun ana kapısına kadar zorla sadece dersler ve hocalar üzerine muhabbet edip yürümüşlüğünüz, çıkar çıkmaz da ya başka istikamete gitmişliğiniz, ya da aynı otobüsün içinde onlardan uzaklaşmak için arka kapıya doğru ilerlemişliğiniz olabilir. Kendilerine karşı hiç bir duygu beslemediğiniz, objektif gözle bakarsak "mal" diye adlandırabileceğimiz sıkıcı, eğlencesiz, insana hiç bi ilginç şey vaat etmeyen kişilerdendir bunlar
    ···
   tümünü göster