babamın arkadaşı nalbur necmiyi siktim

nalbur necmi... yaklaşık 50 yaşlarında. kısa boylu, bıyıklı,tıknaz bir şey. mahalldede ufak necmi olarak tanınır. onunla bu macerayı yaşayana kadar neden ufak dediklerini anlamazdım.

geçen salı günü babam nalbura yolladı korniş almak için. baktım necmi içeride. kutuları diziyor.. domalmış önümde kahverengi kumaş pantolonunun üzerinden o külotunun hatları belli oluyordu.. azmıştım... buyur evlat dedi.. korniş alcam dedim.. tamam dedi.. kasanın oraya geçip çekmeceden korniş çıkarttı. ücreti ödedim. çıkarken elimi omuzuma koyup sıvazladı. babana selam söyle dedi.o an vücudumdaki en hayvani dürtüler hareket etti. bir hışımda necminin elini öpmeye başladı. ehh ohh ne oluyor demesine fırsat vermeden işaret parmağımı dudaklarının üstüne koyup susturdum. dükkanın kapısını kapattım bir yandanda kemerimi çözüyordum. kapıya namaza gittim gelicem yazısını koydum. ikindi vaktiydi...

boya kutularının arasına aldım necmiyi. donunu indirdim.bir de ne göreyim. erkeklik organı küçücük. anlaşıldı dedim sana neden ufak necmi diyorlar... eğil dedim.. kobramı ağzına soktum.. dilinin üzerindeki tırtıkları hissediyordum. ağzı bir volkan kadar sıcaktı... iyice kökledim.. zavallı yarimin gözlerinden yaşlar geldi...

domalttım o maden ocağı gibi sıcacık zütüne hoyratca zebellah yannanımı sokmaya başladım. inliyordu.sus dedim sus... arada zütündeki kılları çekiyor vahşi sevgilimin daha çok bağırmasını sağlıyordum.. derken doruk noktaya ulaşmıştım. bir itfaiye hortumu gibi boşaldım o daracık zütüne necminin... gibimin ucunu iyice sıvazladım son damlayı dudaklarının ucuyla kaptı. zütündeki döllerimi kenardan aldığım spatula yardımıyla topladım ve hepsini ufak necmi ye yedirdim.. erkeklik sıvılarım midesinde hayat bulmuştu artık...

necmiyi unutamayacağım