dersim isyanı

katliam olamaz çünkü

-türkiyenin içinde ingiliz ve fransız gazeteciler cirit atıyordu ve atatürk nefes alsa kendi ülkelerine rapor ediyolardı. türkiye dışarıya kapalı değildi sansür söz konusu değildi.

-barış amaçlı imzalanan balkan antantı ve sadabat paktı bozulabilirdi katılımcı ülkeler kendi vatandaşlarına soykırım yapan devleti istemiyoruz diyip protesto edebilirlerdi. zürih ve londra anlaşmalarında yunanistan ve ingiltere daha 20 yıl önce kendi halkını öldüren devletle barış anlaşması yapmayız diyebilirdi

-diyelimki tuncelide kimse sesini çıkarmadı ankarada istanbulda hiç mi protesto edilmezdi? (bazıları sansür çok fazlaydı diyor ama sansürün 1 damlası bile yok gece düşen bomba sabah hemen haber yapılmış inanılmaz bir şeffaflık var hatta jandarma kendi raporlarına dün gece ahmeti mehmeti hasanı şu şekilde vücudunun şu bölümünden vurduk diye açık açık yazmış hatta genelkurmay bu raporları derleyip kitap yazmış)

-celal bayar ve ismet inönüye neden 1950lerde tunceliden çok oy çıktı bu insanlar aptal mı da başka partiler varken dp ve chpyi seçti? neden tuncelide chpnin 2011 seçimlerindeki oyu %56? adama sorarlar sen salak mısın aptal mısın seni katledene oy veriyosun diye

-ingilterenin suriye büyükelçisi ve ankara büyükelçisi olayları yakından izledi türkiye bi açık versede protesto hakkımız doğsa diye, raporlarla sabittir

-diyelimki katliam emri verildi. ordunun içinde herkes mi cani? neden bir allahın kulu çıkıp da ben bu karara uymam kendi halkımızı öldürüyoruz demedi

-neden 1938de olaylar bitince halkın çoğu "oh be seyit rıza ve tayfasından kurtulduk" diyerek sevindi?

-tuncelinin 1935 ve 1940 nüfus sayıları arasında sadece 8 bin fark var ve 5 bin küsür göç olduğunu biliyoruz demekki atıp tutulduğu gibi 10 bin 20 bin kişi ölmemiş

kaynak: ingiliz suriye ve türkiye büyükelçiliği raporları, fransız büyükelçiliği rapoları, 3. ordu başbakanlık yazışmaları, jandarma genel komutanlığı başbakanlık yazışmaları, 1934-1938 arası bakanlar kurulu toplantıları, 1935 ve 1940 nüfus sayımları, 1937-1938 gazeteleri

ayrıca benim dedem öldü benim babam bilmem ne oldu diyenlerin çoğu neden akpli veya bdpli? neden olaylardan bahsedilirken necip fazıl kısakürek gibi tek bir kaynağı bile olmadan atıp tutan adamların söylediklerinden faydalanılıyor?