30 ağustos zafer bayrdıbınız kutlu olsun yurtdaşlarım. şu an burda bu sözlükte entry açabiliyorsak özgürce yaşayabiliyorsak bunu gazi mustafa kemal paşaya borçluyuz atatürkü sevmeyen gavatlar olabilir ama saygı duymak zorundalar
---
https://fbcdn-sphotos-h-a...601445867_272402187_n.jpg
---
30 AĞUSTOS HiKAYESi:
işte Başkomutanlık zaferi
Büyük Taarruz'un 84. yıldönümü kutlamaları Afyon Kocatepe'de başladı
işte 84 yıl önce yaşanan büyük zaferin kısa hikayesi:
BÜYÜK TAARRUZ NEYi iFADE EDiYOR ?
Yok edilmekte olan bir milletin başkaldırısına önderlik eden Büyük Komutan Mustafa Kemal Paşa, mağrur, gururlu milletine kahramanlık destanının öyküsünü Afyonkarahisar'ın Kocatepe sırtlarında yazdırdı.
Savaştan çıkmış bir ülke... Her tarafı işgal altında, yanmış, yıkılmış topraklar, düşman çizmesi altında inleyen, buruk, çaresiz gözü yaşlı insanlar...
Derken, büyük bir mücadele ve harabeye dönmüş imparatorluğun üzerinde güneş açıyor. O yıkıntıdan bağımsız bir devlet, Cumhuriyet yeşeriyor.
Cumhuriyete uzanan meşakkatli yolda basının önemini iyi bilen Mustafa Kemal, Ulusal Mücadeleyi tüm dünyaya duyuran Anadolu Ajansı'nı 6 Nisan 1920'de kurarak yoluna devam etti.
Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından olan, Kurtuluş Savaşı'nı zafere zütüren ve bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarının çizilmesini sağlayan, Büyük Taarruz emrinin verildiği Afyonkarahisar Kocatepe, yeni bir Zafer Haftası kutlamalarına ev sahipliği yapıyor.
TAARRUZ SABIRSIZLIĞI
AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, Sakarya Savaşı'nın kazanılmasının ardından, kamuoyunda ve TBMM'de baş gösteren taarruz sabırsızlığı üzerine Gazi Mustafa Kemal Paşa, 4 Mart 1922'de Büyük Millet Meclisi'nin gizli bir toplantısında endişe ve huzursuzluk duyanlara açıklama yaparak kafalardaki soru işaretlerini ortadan kaldırdı.
Gazi Mustafa Kemal Paşa, burada yaptığı konuşmada, şöyle diyordu:
Ordumuzun kararı taarruzdur. Fakat bu taarruzu tehir ediyoruz. Sebebi, hazırlığımızı tamamen bitirmeye biraz daha zaman lazımdır. Yarım hazırlıkla, yarım tedbirlerle yapılacak taarruz, hiç taarruz etmemekten çok daha kötüdür.
Mustafa Kemal Paşa bu konuşmayla bir taraftan zihinlerdeki şüpheyi bertaraf etmeye çalışırken, diğer taraftan da orduyu son zaferi sağlayacak taarruz için hazırlıyordu.
Haziran 1922 ortalarında Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, taarruza geçme kararını almıştı. Asıl amaç, yok edici bir meydan savaşı yapmak, düşmanı çabuk ve kesin bir sonuç alacak şekilde vurmaktı.
Mustafa Kemal Paşa, bir taraftan 21 Ağustos 1922 günü Çankaya Köşkü'nde çay daveti vereceğini gazete ve ajanslara bildirirken, diğer taraftan da ordu birlikleri arasında bir futbol maçı organize edilmesi bahanesiyle ordu komutanlarını Akşehir'e davet etti. Böylece Yunanlıların ve işgal devletlerinin dikkatleri çekilmeyecekti.
Paşa, futbol maçının olduğu gün 28 Temmuz gecesini, komutanlarla genel taarruz hakkında konuşarak geçirdi ve gereken direktifleri verdi.
BÜYÜK GÜN
26 Ağustos sabahı Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı ismet Paşa (inönü) ile birlikte muharebeyi idare etmek üzere Kocatepe'deki yerini aldı.
Büyük Taarruz burada başladı. Topçuların sabah saat 04.30'da taciz ateşiyle başlayan harekat, saat 05.00'da önemli noktalara yoğun topçu ateşiyle devam etti. Türk piyadeleri, sabah saat 06.00'da hücuma geçerek, tel örgüleri aşıp Tınaztepe'yi ele geçirdiler.
Bundan sonra, Belentepe daha sonra Kalecik-Sivrisi düşmandan temizlendi. Taarruzun birinci günü, 1. Ordu birlikleri, Büyük Kaleciktepe'den Çiğiltepe'ye kadar 15 kilometrelik bir bölgede düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5. Süvari Kolordusu düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda bulundu. 2. Ordu da cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
26 Ağustos günü Türk Ordusu'nun Büyük Taarruz'u Genelkurmay Başkanlığınca TBMM'ye bildirildi. Bu haber, Mecliste ayakta alkışlanarak karşılandı.
27 Ağustos Pazar sabahı gün ağarırken, Türk Ordusu bütün cephelerde yeniden taarruza geçti. Bu taarruzlar çoğunlukla süngü hücumlarıyla ve insan üstü çabalarla gerçekleştirildi. 27 Ağustos saat 18.00'da Afyonkarahisar, 8. Tümen tarafından kurtarıldı. Afyonkarahisar, kurtuluşun şanlı ve şerefli müjdesi olmuştu. Başkomutanlık Karargahı ile Batı Cephesi Komutanlığı Karargahı Afyonkarahisar'a taşındı.
28 Ağustos Pazartesi ve 29 Ağustos Salı günleri, başarılı geçen taarruz harekatı düşmanın 5. Tümeninin çevrilmesiyle sonuçlandı. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçerek muharebenin süratle sonuçlandırılmasını gerekli buldular. Düşmanın çekilme yollarının kesilmesi ve düşmanı çarpışmaya zorlayarak, tamamen teslim olmalarını sağlama yolunda karar alındı. Karar, süratli ve düzenli şekilde uygulandı. 30 Ağustos 1922 Çarşamba günü taarruz harekatı Türk Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı. Büyük Taarruz'un son safhası askeri tarihimize
Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak geçti.
30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi sonunda, düşman ordusunun büyük kısmı, dört taraftan sarılarak Dumlupınar'da Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın ateş hatları arasında bizzat idare ettiği savaşta, tamamen yok edilmiş veya esir edilmişti. Böylece kesin sonuç, beş gün içinde elde edilmiş ve hazırlanan plan tam başarıyla uygulanmıştı.