1. 801.
    +13
    -devam-

    Halim perperişan ama bir şey hissetmiyordum. yüzümü yıkadı. bir müddet çekti.
    -yıkan- dedi.
    banyoya gittim zor zar. yürüyemiyordum bile.
    içi rahat etmedi sanırım, hemen ardımdan geldi annem.
    Üzerimdekileri çıkardı. Sadece boxerla kaldım. Küvete soktu. aşırı sıcaktı su.
    Canım yandı.
    yaraları temizlemeye çalışıyordu.
    -gözlerini kapa- deyince,
    Aklıma çocukluğum geldi.
    Ufakken sadece Pazar akşamları yıkanırdım.
    tırnaklarımı keser, ardından yıkandırırdı beni.
    3 defa kez ağza, 3 kez burna su verir. 3 kere de başımdan aşağı su dökerdi.
    -Öğren abdest almayı- derdi.
    en son ne zaman abdest aldım, onu bile hatırlamadım.
    Tertemizdi lan çocukluğum.
    Sokakta top oynardım. Her yer beton tabii.
    En büyük acı, düşünce dizlerimdeki yaralardı.
    Erik ağacına daldığımızda, dallar ya üzerimizdeki kıyafeti yırtardı ya da bir sıyrık oluştururdu bedenimizde.
    o kadar dıbına koyayım.
    fazlası değil.
    o kadar

    Berrak, tertemizdi hatırladığım bütün görüntüler.
    Ondan sonraki, bütün görüntüler
    Berbattı.
    rezildi, kirliydi.
    Sadece z’nin olduğu anlar ışıl ışıldı… gece karanlığında bile, z varsa eğer ışılışıldı...
    Gece karanlığı rengarenkti o varsa.
    Nasıl olur lan,
    gece karanlığı nasıl rengarenk, ışıl ışık olur?
    Oluyordu dıbına koyayım.
    Oluyordu işte.
    Z bunu yapabiliyordu.
    Sanki cehennemde yaşıyordum. O bana cenneti getiriyordu.
    -Sorun cehennemde olman değil, sorun cennete gidememem- diyordu.
    -Senin canını yakan cehennemde çektiğin acılar değil, senin canını yakan cennetteki mutluluklar...
    Kaçırdıkların, ulaşamadıkların, ulaşamayacakların-
    diyordu.

    Temiz kıyafetler getirdi ardından annem.
    Bir şey demedi bıraktı kıyafetleri.
    Mahalledeki eczanede çalışan bir kız var.
    berrin.
    Onu aradı.
    Pansuman yapsın diye.
    Arası çok iyi olduğu için, kız üşenmeden geldi.
    ···
   tümünü göster