1. 1.
    -1
    Bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydir.
    Bir kalıp düşünceyi işlemek, bir incelik üzerinde durmaktan çok daha kolaydır. Benim için kalıp düşünceyi seçtiler: Ben de saçma oldum kaldım...
    Bir yapıtın kalbinde, orası karanlık bile olsa sönmeyen bir güneş parlar.
    Bir yazarım. Ben değil kalemim düşünür, anımsar ya da kuşatır.
    Biz yaşamımız boyunca kişiliğimizi biçimlendirmeyi sürdürürüz. Eğer kendimizi çok iyi tanısaydık, ölmemiz gerekirdi.
    Bu dünyada en büyük suç, insanların taşıdıklarından kaçmak değilse nedir?
    Bugün annem öldü veya dün, tam hatırlamıyorum.("Yabancı-1942")
    Bugün karım öldü fakat neyse ki masamın üstü beni oyalayacak bir sürü evrakla dolu.
    Bugünü anlatan yapıtların yazarları, duygu incelikleri, sevgi gerçekleri üzerinde duracak yerde, yargıçlardan, mahkemelerden, davalardan, suçlama yollarından başka bir şey görmüyorlar. Pencereleri dünyanın güzelliklerine açacak yerde, yalnızların sıkıntılarına açılmış pencereleri kapıyorlar.
    Bütün büyük olayların, büyük düşüncelerin önemsiz bir başlangıcı vardır.
    Büyük olmanın yolu da, deha gibi çalışma ve alınterinden geçer.
    Çağdaş siyasi toplum, insanları mutsuzluğa düşürme makinesidir.
    Çöl kalmadı artık. Ada kalmadı. Oysa gereksinimini duyuyoruz. Dünyayı anlamak için, bazı bazı ona sırtımızı dönmemiz gerekir; insanlara daha iyi yardım edebilmek için, bir an onları kendimizden uzak tutmamız gerekir. Ama güç kazanmamız için zorunlu yalnızlığı, usun toparlandığı ve gözüpekliğin ölçüsünün alındığı uzun soluğu nerede bulmalı? Büyük kentler kaldı. Ancak, bunun için de bir takım koşullar gerekiyor.
    Dostlarım, şimdi ben size büyük bir şey söyleyeceğim. Sakın kıyametin kopmasını beklemeyin, o hergün kopmaktadır.
    Dünya aydınlık olsaydı, sanat olmazdı.
    Dünyadaki kötülüklerin çoğunun temelinde, başkasının varolan veya olası sorunlarını görmezden gelmek yatar, iyi niyetli yaklaşımlar da altyapıca yetersiz ise, kötü bir niyetinki kadar tahribata yol açabilir.
    Dünyanın en eski mesleği "kendini satmak"tır. Bunu "fahişelik" ile karıştırmak da bir o kadar eski bir yanılgıdır.
    Düşüncenin haline ağlamak boşunadır. Onun için çalışalım yeter.
    Eğer tanrı olmasaydı, bir insan aziz olabilir miydi; bu benim bugün bildiğim tek samimi problem
    ···
   tümünü göster