1. 226.
    0
    tamam lan ben varım. mesela alt komşunun eşini öldürücem diyelim. bunun için hafta ortasında ailemin olmadığı bir gün seçerim ve sabah 7 gibi kalkarım. bu kadının çocukları okula eşi de işe gidiyor ve kadın evde tek kalıyor. durumu teyit etmek için sabah balkona çıkıp evden ayrılmalarını beklerim. herkes çıktıktan sonra yarım saat kadar beklerim. dışarı çıkacak gibi giyinip evin girişine büyükce bi muşamba serip elektrik bandı alır evden çıkarım (üzerimdeki kıyafetler bikaçgün önce kuzenimden ödünç aldığım ve evimdekinden farklı bir deterjanla yeni yıkanıp (kuzenimin evinde yıkanmış olacaklar zaten), eldivenle asılıp kurutulmuş kıyafetler olacak, ayakkabılar dahil). elime geçirdiğim çift kat eldivenle karşı kapının cdıbına elektrik bandı yapıştırırım. karşı komşu evli bi çift ve ikiside öğretmen. doğal olarak o saatte işe gitmiş olurlar ama ben yine de önlemimi alırım. kadının kapısı çalıp anahtarım olmadığını ailemin hastaneye gittiğini ve eve akrabalarımdan geldiğim i o yüzden tuvaletini kullanıp kullanamayacağımı sorarım. kadın zaten beni tanıdığı için hoş karşılayacaktır durumu (zili eldivenle çalıyorum ve hemen çıkartıp cebime koyuyorum). içeri girdikten sonra teşekkür ediyorum ve tuvalete yöneliyorum. burada önemli bir nokta var. kapıda zorlama vs olmadığı ve boğuşma izi olmayacağı için ve kadının belli bir şekilde cinayete kurban gittiği anlaşılacağı için polisin ilk şüphesi olayı kadının tanıdığı birisinin yaptığı olacaktır. bu durumda ihtimaller akrabalar, arkadaşlar ve komşular olarak 3 kısımda toplanan failler olarak gruplanacak. kapıya vereceğim bir zararda çıkacak ses dikkat çekeceğinden bu ihtimali göz önüne alıp kapıya bi zarar veremem. dolayısıyla daha ince bir çalışma gerekiyor. neyse. banyoya girdikten sonra eldivenlerimi tekrar takıyorum. ve banyo kapısının kolu dahil hiçbir yere elimi sürmüyorum (elimi montun içine sokup elimin tabanıyla açabilirim kapıyı. mont temas edeceğinden bi iz bırakmaz). kadını öldüreceğim bıçak kadının evinden olamaz. çünkü bıçağı almak için mutfağa gitmem gerekir ki bıçağın hangi çekmece de konulduğunu bilmediğimden arama süresi kadının beni çekmece karıştırırken yakalaması olanağını göze alamam. bu yüzden bikaç yaz önce tatildeyken gittiğim köyden aldığım izi sürülemez bi bıçak olacak. bu tarz şeyleri genelde kimsenin açamayacağı küçük bi sandıkta tutarım. o yüzden bıçağımı gören kimse yok. yani bu bıçak bunun diyebilecek kimse de yok. tabiki bıçak önceden ele eldiven takılıp tamamen parmak izlerinden temizlenmiş olacak. yakın arkadaşım polis olduğundan bu tarz işlemleri biliyorum. laf arasında anlatır şöyle temizlemiş vs diye. tuvalete girdiğimde kapıyı kapatmadan kadına seslenip abla fare var diyerek banyoya yönelmesini sağlarım. burada oyunculuğumu kullanıp korkmuş bi yüz ifadesi takınırım. tabiki her ev kadını gibi fare olduğunu duyunca korkup direk gelecektir. geldiğinde eğilmesini sağlayacak bi konumu gösterip oraya girdi derim. ve eğildiğinde cebimde hazır beklettiğim bıçağı ense köküne saplarım. zaten ne olduğunu anlamayacaktır. işimi hallettikten sonra ilk kat eldiveni çıkartırım (2 kat takmıştım hatırlarsanız). kapının gözetlee kısmından binanın içini biraz kontrol ederim. zaten binadaki herkes çalıştığından kimse olmayacaktır o saatte. üzerimde kan izi vs var mı iyice kontrol edip evden çıkarım (yukarı çıkan merdivenlere damlayacak bi damladan küçük bi kan bile beni ele verecektir). dikkat ede ede eve girdikten sonra girişe serdiğim muşambanın üzerinde elbiseleri çıkartıp muşambanın içinde bırakırım. banyoya geçip yüzüde yada ellerimde kan vs var mı kontrol ederim. temiz onayını aldıktan sonra üzerime kendi kıyafetlerimi giymeden muşambayı toplarım ve hergün yaptığım gibi sırt çantamı hazırlarım. ama bugün içine eşyalarımı değil muşambaya sardığım kıyafetleri koyarım. vücudumu tekrar kontrol edip giyinip, yeni bi eldiven takıp evden çıkarım. aşağı inerken karşı komşunun kapısının gözetleme yerine yapıştırdığım bantı eldivenli elimle çıkartır bantı eldivenim içinde kalacak şekilde eldiveni çıkartır ve çantama koyarım ve binadan çıkarım. hep olduğu gibi durağa gider otobüse biner ve okula doğru yola koyulurum. okulda genelde 1-2 dersim olduğunda kuzenimi ararım ve hava güzel lan takılalım bugün derim. direk kuzenime geçerim (dayım 2005 yılında vefat etti. kuzenimin abisi genelde eve gece 11 gibi gelir işten ve yengem de yılın 4-5 ayı köyde olur. bu arada kuzenim %90 görme engelli). eve geldikten sonra selamlaşma olayını bitirip kıyafetlerini getirdim ama yıkanması lazım bayağı bi ter kokuyolar derim. banyoya geçip kıyafetleri makinaya atarım ve yıkamayı başlatırım. elbiseler koyu renkli olduğundan zaten kan izi onlarda gözükmeyecektir (tabi kan sıçrayacak ı orasıda meçhul ama olsun) muşambayı ve kan bulaşmasın diye iç içe geçirdiğim eldivenleri bi poşete koyarım (poşetin yırtık olmadığından emin olsamda çift poşete koyarım) ve çantamın içine koyarım. çantanın içinde elbise varken olduğu büyüklükle elbise yokken ki büyüklüğünün aynı olması gerek. bu yüzden çantamın içine ekstra olarak bikaç poşet daha tıkıştırırım. ve kuzenle evden çıkarım. metrobüs durağına doğru yürürken diğer bi kuzenimin yazıhanesine uğrayalım derim. ara bi sokakta ve kamera yok. kuzene para verip sen bize bi sigara al ben de kontrol edip geliyim yazıhanede yoksa hiç gitmeyelim derim. kuzen görmüyo falan ama semtini avucunun içi gibi bilir o yüzden sıkıntı yok tek gidebilir tekele. kuzen tekele yönelince biraz ilerideki çöp konteynırına çantamdaki poşetleri atarım. çöpü attığım yerin arkasında konfeksiyon olduğundan devamlı çöp çıkar ve konteynır dolar. arkasından yazıhaneyi kontrol eder ve geri dönerim. annemler olayı öğrenip aradığında yine oyunculuğumu kullanıp şaşırmış numarası yapıp doktorun yanında olduğumu ve gezmek istediğim için okulu astığımı söylerim. zaten bunu hep yaptığımdan şüphelenecek bi durum yok.

    sanırım bu kadar...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster