1. 51.
    0
    Onun başı ileri geri giderken bana da,zevkin doruklarında Nasuh Mahruki edasıyla gezen bir dağcı gibi bunun keyfini sürmek düşüyordu.Ece daha önce hiç görmediğim kadar hevesle icra ediyordu işini.Bir kilab-ı penis, bir ciks saykosu gibi hareket ediyordu. Saçları önüne düştü, elimle kenara çekerek yardımcı oldum. Arkamı duvara vermeye çekiniyordum, ziyadesiyle pisti duvar. Ancak Ece, yaşadığı evden fersah fersah uzaklıkta temiz, pür-i paktı. Buna emindim zira saçlarından aldığım koku henüz 1 saat 24 dakika önce çilekli şampuan ile duş aldığını haber verir nitelikteydi. Burnumdaki envai çeşit reseptörü canlandıran, hipotalamusa uğramadan doğrudan vücuduma zerk olan bu koku duyusunun cinsel hayatımdaki anlamı çok büyüktü.Ece, unutamayacağım bir etki bırakmıştı bile.Ama artık sıra bendeydi, centilmenliği ele almam gerekirdi.

    Ece'nin çenesinden tutup başını hafifçe kaldırdım.Önünden süt kabı alınmış bir iran kedisi gibi tarifi imkansız gözleriyle tatlı tatlı baktı. Yukarı çektim, doğruldu.Bir kez daha zamk oldum o şaraptan tatlı dudaklarına. Onunla öpüşmek, ciks yapmak yetmeyecekti. Kırılgan,içimdeki mahlukatı evcilleştirecek denli tatlıydı Ece. Yaşadığımız şeyin cinsel arzu deryalarında bir gezinti olmasından daha öteye gitmesini istemezdim ama o bunu istiyor gibiydi. Kendimi geri çektim ve tek hamlede omuzlarından tutup ters çevirdim, arkası bana gelecek şekilde.Bu ani hareket nefesini kesmişti, güldü.O çan gibi, hafızaya kaydedilesi sesiyle güldü.

    "Sonra bunu tezgaha dayadım amuna goyim, çat çut ver baba ver.ver sırtına,ver eyle zütüne" diye devam ettirmemi bekleyecek soğuk elleri ile penisini kavramışlar çıkacaktır muhakkak.Kim olduğum ve nasıl olduğumla ilgili izaha muhtaç bir kısım bıraktığımı sanmıyorum. Sadece küçük ayrıntıları bulmak gerek..

    Fakat sahiden de aynanın önündeki konsola usulca eğdim Ece'yi.Bir jimnastik geçmişi olmalıydı, vücutu son derece kıvrak ve kasları gergindi.O küçük an diliminde, aramızda 2 santimetrelik boşluk olması bile ikimizi de rahatsız etmişti, daha fazla bu ayrılığa dayanamayan uzuvlarım vardı. Onları tatmin etmeliydim ve tek bir hamlede ettim de.ilk vuruş darbeli olduğu için kazandığımız devinim çok daha tatmin ediciydi.O sallandıkça ayna, ayna sallandıkça oradaki hırçın aksim beni daha sert, daha hızlı olmaya itiyordu. içinde bulunduğum pespaye ortam ile ters orantılı olarak, hayatımdaki en keyif verici ilişkimdi belki de bu.Zira her zamanki süremin birkaç dakika altını bulmuştu, potansiyel çocuklarımın bulunduğu kaygan kılıfların Ece'nin bel gamzesine doğru fırlamasına ve birer yılbaşı süsü gibi yavaşça akmasına izin vermem..
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster