0
içeri adım attım. Evin ferah, tatlı bir kokusu vardı. Ancak L şeklindeki devasa köşe koltuğun üstünde battaniye vardı ve televizyon açıktı. Didar-ı melaikem romantik bir film izliyordu. Sebepsizce evde yalnız olduğu teorisine inandım, içsel bir güdü.O da beni süzüyordu. Bir şeyler söyleme gereği duydum "Eviniz çok güzel." dedim, daha yaratıcı bir giriş aklıma gelmemişti. Benim gibi bir cambazın,bir şark kurnazının dahi konuşma yetisinden mahrum kalması ne demekti tahayyül edebilir misiniz eşeysel hormon müptezeli can yoldaşlarım? Bütün cinsel arzularımı bastırmaya çalışırken böyle bir ortamda bulunmanın bana nasıl bir şok etkisi yarattığını? Bugün bu yoktu planlarımda, güzel bir esmerin evine, mahremine girmek yoktu sabah boş zihnimde. Spontane gelişen bir armağan gibiydi bana bu,bazı güçler tarafından verilen.
"ismin neydi bu arada?" dedi. Söyledim."Memnun oldum. Benim de adım Bengisu." dedi. ismi ile ilgili kafamda 7 saniyede bir akrostiş yazdım, acil durumlarda söylenmek üzere.B hatta C planları yapmaya başlamıştı, testesteron ile desteklenmekte olan beynim. Bengisu'nun gözlerine bakarken arkasındaki mutfakta rahatsız olmuş gibi görünen hizmetçi kızı fark ettim. "Gerçekten ben rahatsız etmek istemem sizi. inceliğiniz için müteşekkirim." diyerek kapıya yöneldim ancak 2 atletik adımda önüme geldi Bengisu. "Yo hayır, zaten bu pizzayı bitirebileceğimi sanmıyorum" dedi, ardından sesini alçaltarak "ve artanın duygu'ya kalmasını istemem.pek sevmem kendisini çaktırma ama." diyerek gülümsedi. Duygu bunu duysa ağlamaktan gözleri yere akardı belki ama benim umrumda değildi,bir hizmetçinin duygularından ziyade ilgilenmem gereken daha önemli bir mevzu,bir melek manzur olmaktaydı 1 metre karşımda.Ne yapacağımı bilemeyip "Bacım vallahi lahmacun gömdüm gelmeden, Allah senden razi olsin" diyerek kabalık rekorlarını zorlarcasına kaçma imkanım hatta bir anlığına arzum vardı ancak kendime gelmem uzun sürmedi. Yaşamakta olduğum sefil hayatta bir dişi tarafından bu derece arzulandığımı hatırlamıyordum. "Pekala.Çok ısrar ediyorsanız size eşlik etmekten mutluluk duyarım" dedim ve bir tebessüm daha kazandım. "Hemen dönerim," dedi ve arkasını dönüp hızlı adımlarla merdivenlere yöneldi.Ne yapacağımı bilemez halde etrafa baktım, sonra montumu çıkarıp yavaşça askılığa astım. Duygu önümüze servisi hazırlamıştı, masaya oturmamı bekliyordu.Alt tarafı bir pizza ama her şey tören mizanseninde ilerliyordu.
Ardından geldi. Karşıma oturdu. Kıyafetleri aynıydı ancak bazı değişiklikler vardı. Yüzü daha canlıydı ve dudakları tuhaf bir şekilde parlak görünüyordu. Karamel rengi gözleriyle harika bir uyum yaratacak sütyeninin bir kısmı omuzlarına doğru hafifçe açılan hırkasından beliriyordu ve içsel bir sezi ile eşofmanın ceplerinden birinde kondom olduğuna emin oldum. "Ya bir şey düşündüm de,aslında pek aç değilim. Sabah iyi kahvaltı yaptım ama pek hareket etmedim. Biraz acıkmak istiyorum sonra yesek olur mu?" dedi. Salağa yatmak namümkündü, "Tabi ki yok" diyerek gözlerimle yerinden kalkışını ve masanın ucundan dolanıp bana doğru gelişini izledim. "Yalnız olduğumu, fazla yalnız olduğumu hiç söylemiş miydim sana pizza kuryesi beyefendi?" dedi. Hitabetini garipsemiştim ancak her şey daha flu geliyordu "Hayır, hanımefendi.." diyebildim tek nefeste..
Tümünü Göster