1. 901.
    +2
    Yerde ayak izleri görmeye başladım beyler. Ama üzerleri karla örtülüyordu git gide ve kaybolmaya mahkumdu bu ayak izleri…
    Yine de bir ümit takip ettim. Ecrin, bir ağacın altındaydı. Gözleri kapanmıştı.
    -ecrin!
    Cevap vermedi, kirpikleri karla örtülmüştü. Minik eldivenleri karla dolmuştu. Kolunu elime alıp bileğinden nabzını yokladım. Atıyordu.

    Hemen sırtıma aldım ecrin’i bir yer bulmalıydım ama bilmiyordum. Ne zamandan beri böyleydi onu dal bilmiyordum. incecik zayıf ve hastalığa müsait bedeni bu soğuğa dayanmamıştı.

    Ecrin’in hırıltılarını duydum, bir şeyler demeye çalışıyordu. Sırtımdan indirip ecrin’i tokatladım. Ayılsın diye. Kirpiklerindeki karları temizledim. Gözlerini açmaya çalıştı.
    -ecrin konuş benimle tamam mı? Duyuyor musun beni?

    Başını salladı. Bilincini açık tutmam lazımdı. Sırtımda olduğu sürece şarkı söyledim. Kar fırtınası devam ediyordu. Ecrinin yüzünü

    öyle bir sardım ki hiçbir yeri açıkta değildi, olmamalıydı zaten. Ölürdü. Benim kar gözlüğüm vardı en azından. O gözlük almayı da akıl edememişti.

    Ben de serdar ortaç’tan binlerce dansöz var’ı söylüyordum neşelenelim biraz diye.

    Bir yandan da ecrin’i yokluyor, bilinci açık mı kontrol ediyordum. Soru falan soruyordum adın ne babanın adı ne…

    Umudum vardı beyler dümdüz yürüyordum illa ki karşımıza bir yer çıkacaktı.
    ···
   tümünü göster