1. 2276.
    +4
    Ercan ile bir hafta daha beraber takıldık. Erkek erkeğe olmak paha biçilemezdi zaten kapı açık işemek, evde donla dolaşmak, küfürlü konuşmak, rakı içip dilediğin gibi saçmalamak…

    Birbirimizi taktığımız olmuyordu bazen. Ercan kanada’ya gidince ne yapacağım bilmiyodum. Üstelik kalış sürem belli değil ama 1-2 sene dururum büyük ihtimalle demişti.

    Benim can dostum. Var olan ve olacak olan dostum.

    Sonrasında annemin memleketi van’a gittim ve ramazanı da hopa’da geçirdim.

    Artık o çok sevdiğim okul(!) açılıyordu. Aslında sevilmeyecek bir okul değil.
    Hatta dalga mı geçiyorsun derler adama; Boğaziçi. Belki de en güzel manzaraya sahip üniversite. Ama gerçekten içinde değer verdiğin kişiler olunca anlam kazanıyor.

    Yoksa o güzel boğaza ve sulara boş boş bakıyorsun. Oranın muhteşemliğini değil, suyun derinliğini düşünüyorsun. Öyle işte.

    Gruptakiler birbirleriyle özlem gideriyordu ve ben de yanlarına katıldım. Artık bir kısmımız dağılacaktık. Dicle, serkan,feride kuzey kampüsündeyken gündüz, bade ve ben güneydeydik.

    Artık hazırlık bitmiş, gerçek dersler başlıyordu. Zor olacağı açıktı.

    Bu arada gündüz sevgili yapmıştı. Kendi gibi komik ve eğlenceli bir kız; duru(takma ad)
    Bade ile de çok iyi anlaşıyorlardı.

    Bade onunla çıktığımdan beri sanki daha ağırlaşmış ve olgunlaşmıştı. Kendine artık bakıyordu ve etek giyiyordu, düşünün gerisini.

    iyi gibiydik, geçinip gidiyorduk işte…
    ···
   tümünü göster