1. 26.
    +1
    KIRK HARAMiLERiN ESiRi

    Ağaçsız bir meydanda büyük kütükler yandı

    Haydutların karanlık yüzleri aydınlandı…

    Küçük bir ada gibi yosunlaşmış bir taşı

    Kendisine taht yapan haramilerin başı:

    Bir şeyler mırıldandı bir şeyler emreyledi,

    Sonra boğuk bir sesle; Haydi kesin, dedi.

    Haydutlar ağır ağır çekilirken geriye

    Geniş yüksek bir gölge itildi ileriye…

    Tunç bir çehre parladı alevin rüzgârıyla

    Yüksek gururlu alnı, geniş omuzlarıyla

    Kolları kesilecek kahraman esirdir bu…

    Ne dudakları sarı, ne gözlerinde korku

    Bir demir heykel gibi öyle hissiz bekliyor…

    Nihayet hep kütükler olunca bir yığın kor:

    Haydutların içinden birisi ilerledi

    Kolların kesilecek haydi hazırlan dedi…

    Zulmette parıldadı çeliği bir baltanın

    Kuru bir ses duyuldu, sonra fışkıran kanın

    Damlaları ateşten yer yer duman çıkardı;

    Şimdi şanlı esirin yalnız bir kolu vardı…

    Ormanı baştan başa dolaştı boğuk bir ses

    “Öteki kolu da kes! Öteki kolu da kes!..”

    Bıraktığı baltayı cellat alırken yerden

    Meydana gölgeleri yakınlaşan göklerden:

    Haykırıldı bir büyük şanlı mazinin yâdı

    Birden balta esirin elinde parıldadı!..

    Nâzım HiKMET
    ···
   tümünü göster