beyler su an cok mutluyum okulum bitti

vnormalleşme sancıları falan değil. üstteki arkadaş iyi saçmalamış.

ulusların kendi kaderini tayin hakkı denilen, uluslararası hukukta self determinasyon hakkı diye geçer, yanılmıyorsam bm anlaşmasında korunan bir haktır. bu hakkın kullanılması türkiye'de mümkün değildir, bir zahmet içeriğini bilmediğiniz kavramları kullanmadan önce biraz araştırma yapın, boş boş ve cahil cahil konuşmayın. http://www.21yyte.org

öyle en tabii bir haktır diyerek tatlı su hümanistliği yapmakla olmuyor o işler. yüzyıllardır türk toprağı olan yerde sırf nüfusunuz yoğun diye kürdistan kuramazsınız. birlikte daha özgürce yaşamak tan kasıt ne? bayramda 9 insanı katletmek mi? halk otobüslerine molotof atıp insanları canlı canlı yakmak mı? balkondaki subay eşine ateş açmak mı? oturduğum lojmana taciz ateşi açmak mı? illa tek tek yedikleri bütün takları sayayım mı?

buraya kaç defa yazdım, tekrar etmiş olacağım kusuruma bakmayın. 'terörhak arayışında bir yöntem değildir. hak aramanınbarışçılyolları her zaman mevcut. abdülcemil kırımoğlu kimdir bir araştırın.

faaliyetlerini meşrulaştırmak için tarihe sığınıyorlar ama tarihten anladıkları10 bin yıllık kürt tarihigibi laflar etmekten ötesi değil.

bunlar zaten az akıllı olsalar şurada bahsedildiği gibi bir mallık yapmazlardı zamanında; eksisozluk.com

siyasi kanadı olan malum parti de samimi görüntü sergilemeye çalışarak bizim beyni boş laflarla yıkanmaya müsait sosyal demokratlardan oy topluyor. azıcık okumuş, gözü açılmış insanların da yine sol söylemle beynini yıkıyor. teröriste terörist diyemeyen, temsil ettiği milletin bir üyesi olan askeri tokatlayan,senin devletin'' gibi aptalca laflar eden, kadın haklarının savunulmadığından dem vurup doğuda aşiret ağası olan tipler. adam kendi çocuğunu fransızca kurslarına yollayıp garibanı sokağa çağırıyor. sonra 50 kişi ölüyor, sorumlusu dövlet.

olan gariban kürtlere oluyor yıllardır, azıcık gözü açılan bunlardan uzak duruyor zaten. ismi lazım olmayan bir doğu ilinde yaşarken boyacı dükkanı olan bir esnafı ziyaret etmiştik. adamın dükkanda bir sürü propaganda yapan gazete, bildiri vardı. ben görüp yadırgadığımda ağzımı açtırmamıştı babam. sonradan çaktım mevzuyu, adam mecbur alıyor onları dükkana, öteki türlü sallıyor molotofu. sorsan hepsi hümanist, hepsi insan haklarının yılmaz savunucusu.

neyse çok uzatmayayım, akşam akşam uyukluyodum, sağolsun üstteki arkadaş uyanmama vesile oldu.

ekleme: kopkoyu bir faşist olduğum anlaşılmıştır umarım *