hocanız ders anlatmanız için konu verdi. sizde dersinize çalıştınız her şeyi çok iyi biliyorsunuz. o gün geldi çattı ve dersi anlatmak için tahtaya çıktınız. aman allahım el ayak titremeye başladı, sesin titremeye başladı, kalbin yerinden çıkacakmış gibi gümgümlüyor. bir bin arkadaşınla konuşurken hiç bir şey yoktur ama 50 bin arkadaşın varsa işler sarpa sarıyor değilmi. amk heleki ortamda amlı varsa senin elini ayağına dolaştırıyorlar. bunu yenmek benim hayatımdaki en zor meselelerden bir tanesidir. tamamen sosyal olmayışınızdan kaynaklanıyor. hatta tıp dilinde sosyal fobi olarak tanımlanır. bunun sevda uğruna ne ilaçlar üretilmiştir. bu heyecanları herkes yaşayabilir ama iş ileri düzeydeyse hayatınızı karartabilir. yapmanız gerekenleri maddeler halinde yazacağım.
- öncelikle konu anlatmaya çıkıyorsun telaş yapmayacaksın. düşüncelerin hep karşı taraf seni dinlemiyor şeklinde olacak. kimse senin nasıl göründüğüne bakmıyor. onlar senin bilgilerine muhtaçlar.
- bir tek anlatacağın konunun üzerine odaklan. kafandan heyecanlanma fikrini at. bu heyecanlanacağım tilkisi her kafanda dolaştıkça daha fazla heyecanlanırsın.
- eline bir kaç bilye felan al konu anlatırken onları elinde oyna. bu senin dikkatini, sürekli heyecanlanacakmıyım acaba düşüncesinden uzaklaştırmaya etkisi büyük olur. hatta dersine çok çok iyi alıştıysan sadece elindeki bilyelere odaklan..
- ders anlatırken sadece en samimi arkadaşına anlatıyormuşsun gibi düşün. hatta konuya çıkmadan ona deki; " kanka beni güldürecek binlikler yap" de. o sana saçma hareketler yapınca bütün dikkatini heyecanlanma fikrinden alıkoyar.
- en öndeki binin alın kırışıklıklarına dikkat edebilirsiniz. veya onun sağındaki gerizekalının dudaklarının büyüklüğüne dikkat ederseniz kendinizi rahatlatırsınız..
- onlarda sizin gibi insan bu kadar heyecan yapmanıza gerek yok.

bunlar benim uyguladığım taktikler internetten sosyal fobi konusunda araştırmalar yapabilirsiniz. ama kimse benim anlattığım kadar samimi anlatamaz bunları. tişikkirler incisizlik