Zamanın ve mekanın dışında olan yaratıcıyı zamanın ve mekanın içinde aramak nasıl bir çelişkidir. Allah'ı kainatın içinde aramak, bir mimari eserin içinde mimarı, bir resmin içinde ressamı, bir heykelin içinde heykeltıraşı, bir saat dişlileri içinde mucidini, bir uçak motoru içinde mühendisi, bir bilgisayar programı içinde programcıyı, - isterseniz daha milyonlarca sayılabilir- aramak gibi bir şey. Evet her şeyin içinde sanat eseri veya bilimsel bir ürün olsun o şeyin mucidinin ya da sanatçısının özelliklerini görebilirsiniz. Mesela resme bakarak ressamın hangi renkleri kullanmaktan zevk aldığını, şekilleri ele alış tarzına göre etkilendiği akımı, ya da bir motorun çalışma prensibine bakarak mucidinin zekasını, vs, vs, Ancak o eserin içinde onu ortaya çıkaranın kendisini göremezsiniz. Yaratıcıyı kabul etmek isteyene delil çok. Mesela ARI FiZiK KURALLARINI BiLSEYDi UÇAMAZDI. Yap bir arı uçur o zaman. Onu o cüsse ve o kanatla uçuran sanatkar böyle bir sanatkar işte. inkar etmekle kurtulacağınızı sanıyorsunuz. Çok yazık. Zaman ve mekan sadece içinde yaşadığınız şu zaman ve mekandan ibaret değildir. Kaldı ki bir an için öyle farz edin. an oluyor 8 saat uyuyorsunuz, 8 saatin nasıl geçtiğini anlayamıyorsunuz, an oluyor, zamanın geçmesi için saniyeleri saymak zorunda kalıyorsunuz. Zaman aynı zaman olmasına rağmen o anki durumunuza göre akışı değişebiliyor. izahı yok bunun. Pgiboloji diyeceksiniz. ruhu görmüyorsunuz. ruh bilimden bahsediyorsunuz. Ruh bilime de inanmamanız gerekiyor. inanın ama bir oduna inanın. Bir oduna bile inansanız, akl-ı selim inanın, inkarı şartlanarak değil, gerçeği akıl yoluyla keşfetmek için tüm ön yargılarınızdan sıyrılarak inanın işte o zaman inandığınız o odun bile sizi Mutlak Hakikat'e zütürecektir.