+5
-1
(ONEMLi NOT: HAYAT HiKAYESi iCERiR. )
Susarak anlatmaya çalıştığımız şeyler ne kadar çok anasını gibeyim.
Küçükken çok anne baba sevgisinden ekgib kaldım. Şuan güzel sanatlardayim portre çizip satıyorum. Ama 1 kez olsun aile resmi Çizemedin lan. Ben anneannemin yaninda büyüdüm 12 yaşıma kadar annem o oldu. Babam zaten annemle ben 1 aylıkken ayrılmış, çocuk istemediğini söylemiş. Annem 7 yaşıma kadar bodrumda çalıştı. Hala o küçük aklimla annemin resmine bakıp agladigim zamanları hatırlıyorum. Gel gelelim o ekgibliği hissettirmemeye çalışan anneannem benim için melek gibiydi. Zaten babamı yılda 1 ay görüyordum oda ramazan ayında dedemlerin yanına gittiğimde. Bir keresinde 40 derece ateşten havale geçirmiştim, mahalledeki esnaf hastaneye zütürmüştü. Çok zordu be, her parka gittiğmde anne-babasiyla gezen çocuklar görürdüm anneanneme bakar aglardim. Oda ağlardı halime. Sonra okul başladı, ilk baslarda güzeldi. Zaten aligibtim yalnızlığa ilk günler hic aglamadim. Ama her veli toplantısı zamanı aglardim. Ne annem ne babam giderdi o veli toplantılarına , ilkokul-lise hayatım boyunca hep bos geçti. Ben gitgide buyuyordum anneannem ise dedemin ölümüyle dara girmişti. Emekli maaşıyla büyüme çağındaki erkek çocuğa bakmak zordu onun için hafta sonları annemi görür olmuştum zaten. Oda evlenmişti ben 8 yaşımdayken. 12 yasımda az da olsa büyüdüğümü zannettiğim için dedemlerin yanina gitmek istedim. Anneannem ne kadar "oğlum sonrasında basın çok ağrır" dese bile onu zora sokmak istemedim ve gittim. Artik yeni şehir yeni okul yeni arkadaşlar benim için hazırdı. Sadece ben değildim. Dedemler çiftçiydi her hafta bana 50 TL bırakıp köye giderlerdi. Yemek yapmayı ozamandan öğrendim.