/i/Sözlük İçi

sözlük içi.
  1. 76.
    +2
    fakat, ne yazık ki erteleme hastalığı olanlar hem akıştan hem de mutlu lunaparktan mahrum kalıyorlar.

    örneğin, burada erteleme hastalığı olan birini görüyoruz, bir işe asla başlayamaz çünkü kritik girişten asla geçemez. bunun yerine saatlerce kara lunaparkta oyalanıp kendinden nefret eder:








    buradaysa işe başlayan ancak yaptığı işe odaklanamayıp uzun aralar verip internette takılan, yemek hazırlayan birini görüyoruz. başladığı işiyse bitirmiyor:








    buradaysa erteleme hastalığı olan birini görüyoruz ancak diğerlerinin aksine bu, işin teslim tarihi(deadline)nin sınırını zorladığı halde işe başlayamıyor. deadline'ı göz ardı edip kara lunaparktaki hak edilmemiş keyifle saatlerini harcıyor ve işe başlamayarak yaptığı tek şey yine kendi hayatını zorlaştırmak. er geç panik canavarı odaya girip kükremeye başlıyor ve kişiyi korkutarak deadline'dan önce işi tamamlaması için uçarcasına çalışmaya itiyor. ki o durumda da kişi dışarıdan şöyle görünüyor:








    işi bitirdikten sonraysa, doğru düzgün rahatlamış hisseder çünkü bir işi tamamlamıştır. fakat o kadar da memnun değildir çünkü elinden gelen en iyi işin bu olmadığını, acele etmek zorunda kaldığı için işin tamamen mükemmel olamadığını bilir. sebepsiz yere zamanının çoğunu 'erteleme' ile geçirdiğini hisseder. bu his kişiyi 'karışık hisler parkı'na zütürür.
    ···
   tümünü göster