/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1751.
    +52
    *
    eylül'ün çok sinirlendiği oturuşundan bile belli oluyordu.
    ben de çok gerilmiştim onların bu anlamsız soğuk savaşından.
    gerçi aysel kötü bir şey söylememişti ama o an kalbim öylesine eylül'deydi ki adil olamadım.
    ablamı uyandırmamak için kendimi zor turuyordum ki kapı çaldı.
    eylül bi an yeltense de aysel fırladı ayağa.
    eniştemin sesini duydum.
    eniştemin geldiğine bu kadar sevineceğimi tahmin edemezdim.
    eniştem okulun karşısındaki börekçide çalışıyordu.
    dükkan sahibi sabahları börekleri getiriyor,
    sonra dükkanı enişteme bırakıp gidiyordu.
    zaten küçük bi dükkan olduğu için 2. bi kişiye gerek yoktu.
    genelde ilkokul öğrencileriydi müşterileri.
    eniştem böreği ne zaman bitirirse o zaman gelirdi eve.
    belli ki bugün erken bitirmişti.
    eniştem salona girdiğinde onun da gözleri ablamı aradı ilk önce, sonra bize bakarak
    -ooo hoşgeldiniz. dedi
    -sen de hoşgeldin enişte. dedim
    -müsadenizle üzerimi değiştirip geliyorum. dedi
    bu sırada aysel mutfağa geçti ve eylül ile kısa süreliğine yalnız kaldık salonda.
    -ben çok sıkıldım, hadi gidelim. dedi
    ikiletmedim.
    direk ayağa kalktım.
    eylül kapıya varmıştı bile.
    tam ayakkabılarımı giyecektim ki eniştemin sesine uyanmış olan ablam eylül'e bakarak.
    -ne o, yoksa beni görmeden mi gidecektin. dedi gülerek.
    aysel in yemek avantajıyla 1-0 öne geçtiği maçta eylül ablamın ilgisiyle 1-1'e getirmişti durumu.
    azıcık da olsa keyfinin yerine geldiği gülümsemesinden belli oluyordu.
    -uyuyordun abla, ses yapmayalım diye gidiyorduk. dedi
    çıkarttığımız en yüksek ses, nefes alışverişlerimizin sesiydi ama biz ablam o sesten rahatsız olmasın diye gidiyorduk eylül'e göre evden.
    eylül'ün söylediği yalana "hadi ordan" dercesine güldü aysel.
    ama allahtan eylül görmemişti.
    kapıdan çıkmadan geri döndük.
    eylül, ablama sarıldı.
    sonra da ben öptüm ablamı.
    -nasılsın abla. diye sordu eylül
    -iyiyim merak etme, sizi de gördüm daha iyi oldum. dedi gülerek.
    ardından enişte de çıktı üzerini değiştirip odadan.
    az önce kalktığımız yerlere geri oturduk eylül ile.
    havadan sudan iki sohbet muhabbet ettik.
    eniştemin gelmesi ve ablamın uyanması içerdeki gergin ortamı tamamen ortadan kaldırmasa da
    en azından yumuşatmıştı.
    -pardon lavabo ne tarafta. diye sordu eylül, ablama.
    ablam zaten küçük olan evin tuvaletini eliyle gösterdi.
    eylül tebessüm ederek teşekkür etti ve lavaboya girdi.
    eylül'ün kısa süreli yokluğunu fırsat bilerek
    aysel'e hesap sorarmışcasına
    -sen niye başlamadın işe hala. dedim
    -diyorum ama dinlemiyor ki beni ömer. dedi ablam araya girip.
    -şu haftayı bi atlatalım da hayırlısıyla, iş kaçmıyor ya. dedi ablamın kürtaj tarihini ima ederek.
    aysel'in ablamla bu kadar ilgilenmesi ne yalan söyliyim hoşuma gidiyordu.
    ısrar etsem de aysel'in ne kadar inatçı olduğunu bildiğim için üstelemedim.
    "gideceği varsa bile ısrar edersem ters teper" diyerek sustum.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster