"içlerinden her kim, "Ben O'nun berisinden bir ilahım!" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. Zalimleri işte böyle cezalandırırız biz." (Enbiya suresi 29)
Bizim müslümanların "islam alimi" diye sahiplendiği bu herifler, yine Kuran'da "cehennemlik" ve "zalim" diye nitelendirilen kişilerin yaptığının birebir aynısını yapmaktadır. Benim derdim ise bu Mevlana denen adam değil, hala bu adamı izleyen, sevip bağrına basan müslüman kitledir. Ve bu "müslüman kitle" dediğim de tahmin edeceğiniz gibi öyle 3-5 kişi değil, müslümanların büyük çoğunluğudur. Rezilliği sen düşün.
Şimdi bu "ben Allah'ım, sen Allah'sın, her şey Allah" denen motto, günümüzde de spiritüalist yayınlarla ve çaktırmadan Hollywood'la, popüler kültürle verilen panteist/panenteist öğretinin eseridir. Bunları ilk yumurtlayan ne Mevlana'dır, ne de Hallac, bu kişiler sadece bu binlerce yıllık pagan öğretiyi üstüne biraz Allah, biraz muhafazid lafı ekleyerek islam'a sızdırmayı başarmış heriflerdir. Budizmde, Hinduizmde, Pavlus ve neo-platonizmi kuran Plotinus'un öncülüğünde şekillenen Hristiyanlıkta ve Yahudi mistisizmi olan Kabala'da da vardır bu. Günümüzdeki spiritüalizmde de elbette... Antik Mısır'da, Babil'de ve Sümerlerde de vardır aynı inanç, zaten yazılı tarihte bilinen ilk çıkış noktaları da buralardır. Bizim ilahiyatçı sufi takım, hacı hocalar ve bunların takipçileri, dinler tarihi hakkındaki sıfıra yakın bilgileriyle Mevlana'yı sanki çok mübarek, çok ilahi ve çok yeni bir şey söylüyormuş gibi şöyle savunurlar "Siz o lafın ne anlama geldiğini anlamıyorsunuz, cahilsiniz, beyniniz yetmez, wara wara wara wara". Tabi bunları derken kendisi de bir tak anlamamıştır Mevlana'dan, o ayrı. Mevlana'nın binlerce yıllık pagan öğretinin temsilcilerinden sadece biri olduğundan bihaberdir. Divan-ı Kebir'den bazı güzel (!) beyitleri toparlayan Divan-ı Kebir'den Seçmeler adlı kitabın hazırlayıcısı Şefik Can da, kitabın önsözünde şöyle söyler, lütfen okuyun çünkü ben bu yazıyı yayınladıktan sonra bu blog'taki yorumlarda ve sağda solda da aynı içi boş saçmalıkları duyacaksınız [10]:
http://www.hizliresimyukle.com/image/BAUD
He Allah aşkıyla söylüyosa tamam o zaman.
Hallac-ı Mansur ve Seyyid Nesimi gibi sufiler "Ben Allah'ım" dedikleri için öldürülmüşlerdir, tasavvufçular da bu durumu gayet güzel bir duygu sömürüsü aracı yaparlar. Şimdi şunu belirtmek lazım ki Yunus 99, Kafirun 6 ve daha birçok ayete göre bir insanın inancından dolayı kılına bile dokunamazsın. "Ben Allah'ım" deseler dahi bu insanlar sizin üstünüze yürümedikçe, siz onların üstüne yürüyemezsiniz. inançları yüzünden bu insanları öldürenler cinayet işlemişlerdir, katildirler. Ne zaman bir IŞiD ya da El Kaide olayı patlak verse, veya ruh hastası Ebu Cabbar Bin Zamazingo'nun teki adam öldürse "işte islam böyle bi şey!!!" diye ortaya fırlayan denyo ateist tayfayı geç, onlar için islam en kötüsü olmak zorunda, çünkü buna inanmak istiyorlar, Onlar en doğrusunu bilirler, çünkü profil fotoğrafında Einstein resmi olan ateist Facebook sayfası paylaşımları like'lıyorlar. Fakat ayetlere göre sadece nefsi müdafaa hakkın vardır, nefsi müdafaadan bir gıdım ötesini bile yapamazsın. Bu Hallac'lar falan "Ben Allah'ım" deyip öldürülünce de, zalimden mazlum durumuna terfi ettiler insanların gözünde. Zira hak etmedikleri bir ceza aldılar. Bu hep böyledir, haddi aşan ceza zalimi mazlum yapar. Eminim ki bu yazının üstüne "işte zaten sizin gibiler öldürdüler Hallac'ı" diye demagoji yapan tipler de fırlayacak, yok güzelim, adamın inancı sapıkça da olsa kılına bile dokunamazsın, hiç oradan vurmaya kalkma. Aslında Hallac-ı Mansur'un durumunu en iyi Oscar Wilde'ın şu sözü özetler: "Sırf adamın biri uğruna öldü diye, o şey ille de doğru olacak değildir"
Tasavvufçular işte yukarıdaki sayfada göreceğiniz üzere "anlaşılmazlık" kisvesi altında kendi saçmalıklarını insanlara kabul ettirmişlerdir. Onlara göre tasavvufu anlamak her babayiğidin harcı değildir. Valla güzelim o halde Kuran'ı gönderen Allah da anlamamış olacak ki senin Hallac'ının, Bestami'nin ilahi aşkını ve derin felsefesini, o da "ben Allah'ım" diyen kişiler için zalimler demektedir Kuran'da. Galiba sizin Mevlana'lar falan Allah'a karşı platonik aşıklar, çünkü Allah bunların aşkına gereken cevabı verememiş :(
Hayırdır, siz Allah'a dinini mi öğretiyorsunuz?
Hinduizm düşüncesinin dayandığı en önemli metinler Upanişad'lardır. Upanişad'ların temel öğretisi ise "Tat tvam asi" (Sen O'sun) ve "Aham Brahma asmı" (Ben Brahma'yım) cümleleridir ki ikisi de aynı anlama gelir. Brahma, Hinduizm'de her şeyi yaratan Tanrı'dır. Günümüzde internet diye güzel bir nimet var arkadaşım, Google'a yaz şu sözleri de ufak çaplı bir araştırma yap bakalım, bunların binlerce yıllık pagan öğreti olduğunu ve tüm mistik dinlerde aynı nanenin bulunduğunu, bunların Kuran'daki tevhid inancıyla hiçbir alakası olmadığını, hatta tam tersi olduğunu kendi gözlerinle gör bir bakalım.