-
5276.
+53*Tümünü Göster
ama aynını emrah'a ve cemil ustaya yapmak imkansızdı.
onları görmek bile güç verdiği için bana ben de gitmelerini istemezdim zaten.
-ikiniz de gelmişsiniz, dükkanı kime bıraktınız. dedim
emrah cemil usta'ya, cemil usta da emrah'a baktı.
belli ki kimseye bırakmamışlardı, öyle bom boş çıkmışlardı.
emrah cemil usta'dan bi direktif bekliyordu ki
-gibtir et, ne olacak kalsın öyle amk. dedi
ve demin oturduğumuz yere doğru yürümeye başladık.
içerde ne oluyor ne bitiyor bilmiyordum.
acilen bi şeyler öğrenip enişteye hatta anama babama haber vermek lazımdı.
ters bi durum olursa kendim dahil kimse affetmezdi beni.
yanlarına gittiğimizde aysel ve ceyda konuşmalarını yarıda kesip ayağa kalktılar.
emrah ve cemil usta'yı ceyda ile tanıştırdım.
cemil usta aysel'le merhabalaştıktan sonra ceyda'nın elini sıktı.
emrah utanmış olacak ki sadece kafayla selamladı ikisini de.
ben ayakta volta atıyordum.
aysel ve ceyda kapı tarafında, emrah ve cemil usta ise duvar tarafında oturuyorlardı.
hepsinin gözü bende, benim de aklım ablamdaydı.
derken 4 ünite kan daha geldi kan bankasından.
hemen ameliyathaneye alındı kan.
"olası bir ameliyat durumunda lazım olacak" denmişti, acaba ameliyata mı aldılar diye düşündüysem de içimden "öyle bi şey olsa haber verirlerdi" diye telkin ettim kendimi.
aradan bi yarım saat daha geçmişti ki doktor çıktı içerden.
önden ben arkamdan diğerleri koşarak gittik doktorun yanına.
herkesin bana sorduğu soruyu bu sefer ben sordum doktora.
-ablam nasıl doktor bey. dedim
-ucuz atlattık, ama biraz uyutucaz. dedi doktor. lafına devam edecekti ama aysel atladı araya.
-bebek nasıl. diye sordu.
-iyi görünüyor ama... dedi
"aması ne amk" diyen gözlerle baktım doktora.
-oksijensiz kalıp beyin hasar görmüş olabilir, kalp atışları normale döndü, o da ucuz atlattı. dedi
-beyin hasar görmüş olabilir derken doktor bey. dedim zaten anladığım ama inanmak istemediğim şeyi doğrulamak için.
-engelli kalabilir. dedi doktor acı acı.
ablamın iyi olduğunu duyana kadar bebeğ hiç düşünmemiştim ama bu haber şimdi çok ağır gelmişti.
-yapacak bi şey yok mu doktor. dedim
-ablanızı kürtaja ikna etmediğimiz sürece elimizden bi şeyler gelmez. bu döngüler doğuma kadar artarak devam edecektir ve her seferinde daha sıkıntılı, daha sancılı olacaktır. bu doğum olacaksa dua edelim de bu durum bi daha yaşanmasın. dedi
"bi daha olursa bebeği de ablanı da kurtaramayabiliriz" diyordu kısaca.
ve doktor gitti.
herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. kimse konuşmuyordu.
az önce oturduğumuz yerlere oturduk.
bu sefer aysel sarılıyordu bana güç verircesine.
kafamı aysel'in omzuna koydum.
yıkılmıştım resmen amk.
3. evreye geçmiştim.
isyan ediyordum.
kafamı arkadaki duvara ritmik bi şekilde vurup, yukarı doğru bakıp.
-neden allahım, neden, neden biz, neden ablam, neden o küçücük bebek.. dedim
söylediklerimi duyan cemil usta parmağıyla "sus" işareti yaptı moralimin bozuk olmasını gibine bile takmadan. dediği gibi yapmıştım. susmuştum ama içim kan ağlıyordu.
başlık yok! burası bom boş!