*
eve girdiğimde eylül çoktan oturmuştu koltuğa.
eliyle yanını işaret ederek
-gel. dedi
ikiletmeden gösterdiği yere oturdum.
ben "sormaya nerden başlasam acaba" diye düşünürken o hiç bir şey demeden yattı dizime.
-saçlarımı oynar mısın. dedi
ne yaptığını anlamaya çalışıyordum.
kafam 1 milyon olmuştu.
-o ne demek şimdi? dedim.
-saçlarımı oynar mısın. dedi aynı ses tonuyla, aynı vurguyla.
önce bi süre tepkisiz kalsam da sonra istediğini yapmıştım.
yavaş dokunuşlarla saçlarını okşamaya başladım.
saçlarına dokunur dokunmaz gözlerini kapattığı gördüm.
o kadar masum, o kadar uysal görünüyordu ki o an...
işin garibi mutlu da görünüyordu aynı zamanda.
ama benim kafamda sorularım vardı,
çözmeden rahatlayamayacağım sorularım.
"neden çekip gitmişti, gitmeden önce numaranın benim numaram olduğunu bile bile neden bana emre diye mesaj atmıştı, ben onun kapısındayken bahçe kapısına gelen ali'nin arabasının içinde kim vardı, beni görünce neden gitti, neden geri geldi, neden hastanedeydi... "
soruları sıralarken bile beyin amcıklaması yaşıyordum.
saçlarını hiç usanmadan okşamaya devam ettim.
içten içe ben de mutluydum bi şekilde amk.
her şeye rağmen eylül dizlerimde yatıyor diye mutluydum.
aradan belki yarım saat geçti hiç konuşmadan o şekilde.
saat gece yarısını çoktan geçmişti.
eylül'ün gözleri hala kapalıydı.
-eylül. dedim
-efendim. dedi
-yok bi şey. dedim
-uyumadım. dedi tebessüm ederek.
ufak da olsa gülüşünü görmüştüm lan beyler.
o gülünce ben de gülmüştüm.
her şeyi unutmaya başlamıştım ufaktan.
o anın keyfine varmaya çalışıyordum.
ama beynimi giben sorulardan fırsat bulamıyordum.
onlardan kurtulmam lazımdı.
aradan 5 dk kadar geçmişti ki.
-eylül. dedim
-uyumadım. dedi bu sefer direk.
-sana bi şey sorucam. dedim
-bozma bu anı. dedi
kaçıyordu.
-soracağın her soru bizi üzmekten başka bi işe yaramayacak, bence biraz da susalım. dedi
neler soracağımı biliyordu.
ve ben de dolaylı da olsa almıştım aslında cevabımı.
verecek bir cevabı olsaydı kaçmazdı, anlatırdı.
-beni seviyor musun. dedi
-şüphen mi var. dedim
-hayır sadece duymaya ihtiyacım var. dedi
-benim de sana ihtiyacım vardı. dedim
sustu.
sustum.