+35
-9
yağmurlu bir sonbahar günü bir ingiliz bir fransız bir de kürd uçakta seyahattelermiş. ingiliz fransız kürd dediysem bunlar öyle sıradan insanlar değil hayatını biyoloji-genetik sektörüne adamış adamlar, şirket patronları. neyse işte ingiliz bi muhabbete dalmış demiş; biz bu genetik işinde ilklerin insanıyız. bak mesela iskoçlarla beraber dolly'i ilk biz kopyaladık. bu bizim için gurur kaynağı. kendimizi efsane olarak görüyoruz falan demiş. fransız araya kaynamış demiş ya bırak allahaşkına ingiliz kardeş ilk olmak yetmiyor kendini geliştirmek önemli şu an ki durum önemli. para ve başarı ilk yapana değil onu geliştirene gelir. bak bize her türlü canlıdan istediğimiz canlı hücresini kullanarak kırma ırklar üretebiliyoruz. biz çok küçük bir şirkettik ama zamanla öyle geliştik ki hala da hızla gelişiyoruz demiş. bunları duyan kürd beyler muhabbetinizi Bölüyorum ilk bizdik, hızla gelişiyoruz falan sanırım bizi tanımıyorsunuz demiş. ingilizle fransız kürde bakarak alaya almışlar bi saat taşak geçmiş. buna çok sinirlenen ve gözü dönen kürt mitoz saldırısı yaparak 7 saniyede 8 parçaya ayrılmış. hayatlarında ilk defa otomatik bölünme teknolojisi gören ingiliz ve fransız şaşakalmış. kürd hala sinirini alamamış ve demiş; ula varya hala inanmıyorsanız gelin şırnağa gördüğnüz ilk kara kuru elemana omuz atın demiş. ingiliz ve fransız yediği ayarla birlikte bölünme konusunda doğuştan yetenekli kürdlere karşı zayıflayıp şirketlerini batırmışlardır.
hikaye gerçektir.
