/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 7101.
    +45
    *
    eylül'ün de çok üzüldüğü belliydi.
    ama bozmadı beni.
    -aynen, işlerimi halledeyim ben, iyi günler size. diyerekten bahçe kapısından çıktı ve gitti.
    kısa bir süre eylül'ün gidişini izledikten sonra girdim eve.
    annem sorularına kaldığı yerden devam etti.
    -nerdesin oğlum sen, insan bi haber verir. dedi haklı olarak.
    -gececilerden birinin işi varmış, onun sırasını aldım anne. dedim
    -ama sen emrah'layım, sahildeyim dedin. dedi annem
    -evet öyleydi ama ondna sonra durağa geldim sabaha kadar da çalıştım annem, uyumuşsundur diye aramayamadım haber vermek için. dedim
    -bi daha ne olursa olsun haber veriyorsun, sabah uyanıp seni evde göremeyince nasıl korktum ben biliyor musun. dedi annem
    -ee uyanınca da aramadın. dedim anneme takılarak.
    -bıdı bıdı sesiniz geliyordu dışardan, camdan gördüm eylül'le konuştuğunuzu, ondan aramadım, baktım kız gidiyor belki bi faydam olur diye girdim araya. dedi annem.
    -kız sen bizi mi dinledin. diyerek annemin üzerine yürümeye başladım gülerek.
    yakaladığım zaman gıdıklayacağımı bildiği için masanın etrafında kaçmaya başladı.
    aklım eylül'deydi ama gitmemiş olduğu için de ne olursa olsun keyfim yerindeydi.
    annemi 2-3 tur kovaladıktan sonra yorulduğunu görünce bıraktım daha fazla uğtaştırmadan.
    -bırak şebekliği de yardım et bana, çayı getir hadi. dedi annem nefes nefese.
    -tamam. diyerek içerden çayı getirdim.
    oturduk kahvaltı masasına. bi güzel yaptık kahvaltımızı.
    eylül'ün olayından sonra hiç iştahım yoktu ama annem üzülmesin diye yedim zorla.
    kahvaltıdan sonra annem "bırak ben toplarım" dese de beraber kaldırdık masayı.
    -hadi sen yat, ben çıkıyorum. dedi annem.
    -nereye. dedim
    -ablana. dedi
    -eee erken daha anne, gideriz öğelene doğru beraber. dedim.
    -hastaneye gidicez oğlum, randevumuz var 10'da. dedi
    -ne yani bensiz gideceksiniz öyle mi. dedim
    -geceden geldin oğlum sen, sürünme bi de hastanelerde. dedi annem.
    -yok anne durakta uyudum gece, uykum yok. dedim yalan içinde doğru söyleyerek.
    -iyi peki madem. dedi ve beraber çıktık evden.
    arabaya bindik.
    ablamnın evine sürdüm arabayı.
    bahçe kapısının önünde durdum.
    evin kapısını çaldık, eniştem açtı kapıyı.
    morali o kadar bozuktu ki direk "ulan ablama bi şey mi oldu lan" dedim içimden,
    ama içeri girip ablamı koltukta otururken gördüğümde ablamın enişteme o yokken burda olanları anlattığını anladım.
    bizim o zaman yaşadığımız şoku, üzüntüyü eniştem haklı olarak henüz yaşıyordu.
    yapacak bir şey yoktu.
    ama eniştem benim yüzüme bakmıyordu.
    belli ki söylemediğim için bana da kızgındı.
    ama nasıl söylenirdi ki amk, tamam haklıydı ama söylemek de kolay mıydı.
    "yaklaşan doğumda karının ölme ihtimali varken bir de üzerine çocuğun engelli olabilir" denir miydi amk.
    dense bile açık konuşayım beyler bende o züt yoktu.
    bunu lap diye söyleyebilecek tek adam vardı tanıdığım, o da emrah'tı,
    ama bu konu da ona düşmezdi.
    ablam üzerini değişitmek için içeri girdi,
    annem de peşinden gitti.
    enişteyle yalnız kaldık salonda.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +6 -1
      Çok zorluklar çekmişsiniz be
      ···
   tümünü göster