+50
*
aysel de hayatımda tanıdığım en inatçı insanlardan biriydi ama o an üzmedi beni, ısrar etmedi.
-peki. dedi
içeri girdik beraber.
ben koridorda bekleyen cemil usta ve emrah'ın yanına oturdum geri.
aysel içeri girdi, bi 5 dk kadar sonra çıktılar.
normalde belki eniştem de gitmezdi ama yediği iğnenin etkisiyle resmen sarhoş gibiydi.
aysel, annemi ve eniştemi alarak çıktı odadan.
rüstem abi kafasıyla taksicilerden birine işaret etti.
taksici de başıyla onaylayarak fırladı önlerinden.
beraber çıktılar hastaneden.
-siz neyle geldiniz. dedim cemil ustaya.
-ne yapacaksın neyle geldiğimizi. dedi
-arkadaşlar da gidecekler şimdi, sizi de zütürsünler. dedim
içinden küfür ettiğine emin olduğum cemil usta beni üzmemek için gayet kibar bir şekilde
-biz gideriz evlat, merak etme sen. dedi
cemil ustayla inatlaşacak modda değildim, o anlık sustum.
rüstem abi geldi yanıma.
-başın sağolsun ömerim tekrar, bi şeye ihtiyacın olursa... dedi
-sağol rüstem abi biliyorum, eyvallah. dedim
-ne zaman çıkacaksın sen, çocuklardan birini bekleteyim mi. dedi arabam olmadığını bilerek.
-bilmiyorum abi, daha burdayım, bazı işlerim var diye yalan söyledim.
rüstem abi cebinden çıkartıp kendi arabasının anahtarını uzattı,
-ben çocuklarla dönerim, 2 araba geldik zaten. dedi
-eyvallah abi. diyerek aldım anahtarı.
rüstem abi ve taksiciler de gittiler. emrah, cemil usta ve ben kaldık geriye.
bi süre hiç konuşmadan oturduk öylece,
-usta, bi şey isteyebilir miyim senden. dedim cemil ustaya.
-söyle evlat. dedi
-eniştem de annem de çok kötü, belki bi şeylere ihtiyacı olur, rica etsem bu gece onlara göz kulak olur musun. dedim
beni yalnız bırakmamak için istemeye istemeye de olsa;
-peki evlat. dedi cemil usta. rüstem abiden aldığım anahtarı verdim ve gitti.
emrahla ben kalmıştık geriye, önce hiç konuşmadan oturduk 1 saat kadar daha, sonra;
-ömer. dedi emrah.
-efendim. dedim
-burda işimiz bitmedi mi. dedi
-seninki bitti. dedim
-o ne demek şimdi. dedi
-beni görmeye geldiniz ve gördünüz, burda beklemek bi şeyi değiştirmiyor. dedim
-evet değiştirmiyor, hadi gidelim o zaman. dedi ayaklanarak.
-görüşürüz abi. dedim
-ömer, yapma böyle, gidelim hadi. dedi
-gidemem abi, git sen. dedim
-neden ömer, ne değişicek. dedi
-gidemem işte abi, uzatma. dedim sesimi yükselterek.
bi daha sormadı emrah. az önce kalktığı yere geri oturdu.
1 saat kadar hiç konuşmadık, derken önümüzden geçen hemşireyi durdurdum ve
-pardon, morgun ışığı açık mı acaba. dedim
hemşire önce bi şaşırsa da,
-ee eevet, neden sordunuz. dedi
-ablam karanlıktan korkar da. dedim...
böylece hem ben hem de emrah aradığımız cevapları bulmuş olduk...
Tümünü Göster