-
8776.
+43*Tümünü Göster
kapıyı açar açmaz içerden görevliler fırladılar her zamanki gibi,
necati amcanın koluna girip gittiler.
torpidodan necati amcaya vermek için çıkarttığım ama sonra vermekten vazgeçtiğim zarfı ceketimin cebine koymuştum.
gözüm o zarfın içindeki parada değildi,
eğer olur da şeytana uyarsam yaşayacağım vicdan azabının provasını yapıyordum adeta.
cebimde bana ait olmayan bir para vardı ve şimdide içim fazlasıyla huzursuzdu.
mantıklı düşünmeye ve doğru olanı yapmaya ihtiyacım vardı.
durağa doğru sürdüm arabayı.
müşteri denk geldi yolda,
onu ordan al buraya bırak,
bunu şurdan al oraya bırak derken akşam ettik.
cebim biraz da olsun para görmüştü sonunda.
önce benzinliğe uğrayıp gazı fulledim sonra da durağa uğramadan eve doğru sürdüm arabayı.
her zamanki yere park edip girdim bahçe kapısından.
evin kapısını da açtım ve girdim içeri,
üzerimi değiştirmeden uzandım çekyatın üzerine,
aklım hala paradaydı.
ama cebimdeki para bile beni bu kadar kendimden soğuturken diğerlerini nasıl alırdım..
kafam dağılsın diye eylül'ü aradım.
sesini duydum.
gelmek istedi ama "yok yatıcam" yarın görüşürüz diyerek erteledim,
çünkü hem gerçekten de erken yatacaktım hem de düşünmeye ihtiyacım vardı.
sesini duymak iyi gelmişti,
2-3 lafladıktan sonra kapattık telefonu.
tekrar düşüncelere dalmıştım ki kapı çaldı,
"ulan eylül diye kalktıysam da yerimden kapıda elindeki tencereyle bekleyen aysel'di.
hiç konuşmadan elindeki tencereyi uzattı.
teşekkür ederek aldım ve içeri buyur ettim aysel'i,
geçmedi.
üzeri yine eski günlerdeki gibi şıkır şıkırdı.
-hayırdır nerden böyle. dedim
-işten. dedi tebessüm ederek.
-aa işe mi girdin, hayırlı olsun. dedim
-1 ay oldu. dedi
yine utanmıştım,
ama bu sefer çok sağlam bi sebebim olduğu için aysel hiç tavır yapmadı,
hala gülümsüyordu.
-ya kusura bakma aysel. falan çeksem de
-saçmalama canım, sen iyi ol da. diyerek çevirdi lafı.
-nerde başladın. diye sordum
-hadi konuşuruz bunları sonra, sen yemeğini soğutma. dedi ve gitti aysel.
içeri girdim.
yemeği masanın üzerine koydum.
içerden bi tabak ve 1 bardak su getirdim kendime.
tencereyi açar açmaz mis gibi bir koku geldi burnuma.
etli kuru fasulye yapmıştı aysel.
aslında kuru fasulyeli et de denebilirdi,
fasulye kadar et de vardı tencerede,
"iyi bir yerde işe başladı herhalde" diye geçirdim içimden.
direk mutfağa gittim ve soğan aldım geldim.
tam masaya oturmuş yemeği tabağa koyacaktım ki tabağın bizim olmadığını farkettim,
kısa bir süre düşününce tabağın da aysel'in tabağı olduğu aklıma geldi.
"vay amk" dedim içimden. -
-
1.
+19CcCAYSELREYiZcCc
-
1.
başlık yok! burası bom boş!