+42
*
-sadece meraktan soruyorum, oldu ki ben o parayı aldım, beni hapse mi attıracaktın? dedim
-yemin ederim ki hayır, öyle bir niyetim yoktu. dedi
-ordaki parayı alıp elimi kolumu sallaya sallaya gitmeme razı mı olacaktın yani. dedim
-babamın etrafına bir daha yaklaşmaman için ordaki parayı alıp uzaklaşmanı yeğlerdim ömer. dedi
babasını gerçekten çok sevdiğini ve Güler'in de iyi niyetli olduğunu anlamıştım artık.
tam "eyvallah" diyip gidecektim ki
-bak aklıma ne geldi. dedi
"ne geldi amk" der gibi baktım Güler'e.
-ordaki zarflar, babamın önceden beri aldığı kira paraları ve uzun zamandır babamın kiraları alamadığını ve takip edemediğini söylemiştim sana, var mısın benle bi anlaşma yapmaya? dedi.
aklıma ahkalksız teklif gelse de allahtan korktuğum gibi olmamıştı.
-çekmecedeki zarfları al, orda yaklaşık 40 bin TL kadar para var, yiğeninin çıkmasına 1 aydan fazla var, 2 ay de sen ona. 2 aylık kira yaklaşık 20 bin TL eder, hatta bazılarından da geçmişe yönelik kiraları da alırsan senin hastane işini hallederiz, yiğenini de hastaneden çıkarttıktan sonra kiraları almaya devam edersin ve düzenli olarak babamın hesabına yatırırız. bu durumdan sen de karlı çıkmış olursun biz de. dedi Güler.
aslında mantıklı bir teklifti bu ama yine de kabul edemezdim.
-hadi necati amca alamıyor, unutuyor anladım ama kızı olarak sen neden alamıyorsun. dedim
-binadakilerin hiç biri kızı olduğumu bilmiyor. dedi
-ama sen bana bu binada oturanların çoğunun babanın eski dostu olduğunu söylemiştin. dedim
-evet ama ben uzun süre Fransa'daydım, değiştim ve unutuldum ömer. dedi
mantıklı gelmişti, uzatmadım.
-anladım. dedim
-eee ne diyorsun. dedi
-kabul edemem. dedim
-bize yardım etmeyeceksin yani o zaman. dedi
-yoo ederim, kiraları toplar getitiririm hepsini ama o ilk söylediğini yapamam, birikmiş zarfları ve 2 aylık kirayı alamam ben. dedim
-neden almayasın ki. dedi
-çünkü benim değil onlar. dedim
-ben canı gönülden veriyorum. dedi
-böyle bi şeyi karşılıksız kabul edemem. dedim
-peki tamam, borç olarak kabul et o zaman. dedi
-olmaz. dedim yine.
-bu sefer neden. dedi
-ödeyemem o kadar parayı. dedim
-babam bunu duyarsa çok üzülür. dedi Güler, resmen beni tehdit ederek.
-necati amcayla konuşmadınız inşallah bunları. dedim
-yok ama bilseydi çok üzülürdü yani. dedi
gönlüm hiç razı gelmese de inceden kaymaya başlamış,
"istemez yan cebime koy" moduna girmiştim.
-peki diyelim ki dediğin gibi yaptık, millet neden bana versin ki kiraları, beni tanımıyorlar sonuçta. dedim
-orasını bana bırak. dedi
-peki bakalım. dedim
-bu, kabul ettin demek oluyor o zaman, uzat elini bakalım ortak. dedi Güler tebesüm ederek.
utanarak da olsam uzattım elimi.
-anlaştık ortak. dedi
-anlaştık ortak. dedim
o gün resmen benim hayatımın dönüm noktası olmuş,
o günden sonra da Güler'in bendeki adı "ortak" olarak kalmıştı.
para sorununu çözmüş olmanın mutluluğu içinde ayrıldım Güler'e teşekkür ederek evden.
aşağı indim ve arabaya bindim, durağa doğru müşteri kovalaya kovalaya sürüyordum.
Tümünü Göster