-
9351.
+37 -1*Tümünü Göster
-eyvallah. diyerek karşılık verdim ben de.
kahveler bitmişti, hesabı isteyip kalktık.
eylül mücadele etse de iki kahvenin parasını da veremeyecek adam değildik neticede.
umut'tan dolayı çevremdeki kimse bana para harcatmak istemiyordu ama böyle de olmazdı.
çok şükür elimiz ayağımız tutuyordu ve altımızda da ekmek teknemiz vardı.
-daha akşama çok var, umut'u görmesek mi. dedi eylül arabaya binerken.
-aslında iyi olur. dedim ve hastaneye doğru sürdüm arabayı.
hastaneye gelmiştik, otoparka park edip indik arabadan.
bizim ufaklığın olduğu bölüme çıktık ve camlı bölüme girdik.
camın önünde duran biri vardı,
ellerini cama yaslamış oğlunu izliyordu.
yanınına gittiğimizde gözlerinin yaşlı olduğunu gördük eniştemin.
hiç bişey demeden omzuna dokundum ve "güçlü ol" demeye çalıştım.
-ne güzel uyuyor di mi. dedi
-evet enişte. dedim
-gözleri de çok güzel di mi. dedi
-ablamınkiler gibi. dedim henüz umut'un gözlerini görmesek bile.
-iyi olacak di mi. dedi
-bizden daha iyi olacak. dedim
-biz iyi miyiz ömer. dedi
-iyi olmak zorundayız enişte. dedim
bi konuşma enişteme iyi gelmiş olacak ki sildi gözyaşlarını.
bizim ufaklık da sanki bunu hissetmiş gibi hareketlenmeye başladı birden.
eli kolu oynuyor sanki babasının ağlamamasına seviniyor gibiydi.
gözleri hala kapalıydı ama sanki burda olduğumuzu biliyordu.
bi süre daha umut'u izledikten sonra 2 kişi girdiğimiz odadan 3 kişi ayrıldık.
önce eniştemi börekçiye bıraktık sonra da eylül'le devam ettik yola,
cemil oto'ya doğru sürdüm arabayı.
arabayı dükkanın önüne park edip indik arabadan.
her zamanki gibiydi bizimkiler.
cemil usta dükkanın önünce çay içiyor, emrah bi şeylerle uğraşıyordu.
-hoşgeldin evlat. dedi cemil usta.
-hoşbulduk usta. dedim
geldiğimizi gören emrah da işini bırakıp yanımıza geldi.
-ooo yenge hoşgeldin. dedi emrah bana selam vermeden.
"yenge" lafı benim hoşuma gidiyordu aslında ama belki eylül yadırgar diyerekten kaş göz yaptım emrah'a.
eylül bi şey dememişti ama emrah "eylül" diye düzeltti.
iki üç sohbet muhabbetten sonra emrah işine geri döndü.
ben, eylül ve cemil usta dükkanın önündeki taburelerde oturuyorduk.
-gamze nerelerde usta. dedim
-evde. dedi
-akşam çıkartalım mı onu bi. dedim
-nereye. dedi
-sahile falan ineriz, dolanırız az, sıkılıyordur evde. dedim
-geç mi gelirsiniz. dedi
-azcık. dedim tırsa tırsa.
-iyi hadi bakalım öyle olsun, sana emanet. dedi
-tamam ama usta, emrah'a söyleme. dedim
-satıcak mısınız lan çocuğu yoksa. dedi birden sinirlenerek.
-yok usta, küçük bi şaka yapıcaz da. dedim "emrah'a gamze'yle süpriz yapıcaz" diyemeyeceğim için.
-iyi bakalım. dedi cemil usta. -
-
1.
0rezörvöd
-
1.
başlık yok! burası bom boş!