Tamam beyler bu son sonra yatıcam.

Şenol Kaptan la yola koyulmuştuk. 2 saat kadar yol aldıktan sonra ileriden gelen zayıf bi ışık vardı git gide yaklaşıyorduk. Şenol kaptan bunun bir dinlenme tesisi olduğunu söyledi. Eğer ışıkları yanıyorsa orada birilerinin olabileceğini söyledi. Ve dinlenme tesisine girmiştik. Şenol kaptana tuvalete gitmem gerektiğini söyledim o da durumu normal karşıladı. Tuvalete gitmiştim içimde gereksiz bir sevinç kaplıydı. ilk kez bi dinlenme tesisi tuvaletine para vermeden sıçıyordum. Neyse ellerimi yıkadım ve kağıt havlu almak için elimi makinaya doğrulttum ama içinden havlu yerine kanlar akmaya başlamıştı. Hayal görüp görmediğimi kestiremiyordum herhalde böyle düşündüğüm için olmuş olabilieceğini düşündüdm ve çıkarken masaya 1 tl bıraktım. hak geçmesini istemedim. ama masa da bekleyen biri olduğunu farkettim girerken kimse yoktu oysa dikkatlice baktığımda o Büşra idi. gözlerime bakıp şunu söyledi "Ben sevdim Sen öleceksin" "Ben sevdim Sen öleceksin" "Ben sevdim Sen öleceksin" hemen koştum dışarı çıktım. Kaptan Şenol serj noldu dedi abi hemen gidelim burdan yolda anlatırım dedidm ısrar etti orada ne gördün diye tekrar sordu abi vaktimiz yok hemen gitmeliyiz dedim. Otobüse bindik ve kaptan motoru çalıştırmayı denedi ama çalışmıyordu tekrar tekrar denedi ama tık yoktu. bu işte bi terslik vardı. biraz önce çalışıyordu otobüs tekrar tekrar denedik ve nihayet çalışmıştı tekrar yola koyulduk iyice acıkmıştık. Kaptan şenol orta kapının üstünde topkekler olduğunu söyledi onları almaya gitmiştim kutunun içine baktığımda şok oldum. Hiç topkek kalmamıştı hepsi eti cin di. Beyler o gün bugündür eti cin yemiyorum. Buda böyle hikayemdir.