/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 10326.
    +45 -4
    *
    bir kadına o an "neden sordun" sorusunu sormama ihtimalinizin olmadığı gibi benim de eylül'e karşı böyle bir ihtimalim yoktu.
    mecburen sordum
    -noldu, neden sordun?
    -hiççç. dedi
    hiç olmadığını ikimiz de biliyorduk
    kız evi naz eviydi evet ama eylül'ünki ev değil çiftlikti.
    -söyle hadi bakalım. dedim istediği gibi üzerine gidip.
    -ya belki tatile falan gideriz diye düşündüm. dedi yine dudaklarını büzerek.
    hayatımda hiç tatile gitmemiş olan ben bu fikir karşısında önce tepkisiz kalsam da azıcık düşününce çabucak verdim kararımı.
    ama lap diye "olmaz, gidemeyiz" diyemeyeceğim için
    -bakarız. dedim
    -bakmayalım bitanem, gidelim ya lütfen. dedi eylül bu sefer
    "iyi de amk nasıl gidicez" dediysem de içimden.
    -çok mu istiyorsun. dedim haline tavrına dayanamayarak.
    -sevgilimle baş başa tatile gidicem ya, istemez olur muyum hiç. dedi gözlerinin içi gülerek.
    onu öyle görünce ben de mutlu olmuştum.
    para muhabbetini düşünerek keyfimi kaçırmanın hiç alemi yoktu.
    o yüzden o an için aklıma bile getirmedim hiç.
    pazarlığa oturdum eylül'le.
    -iyi o zaman, 2 günlüğüne gidip gelelim bi yerlere. dedim elimi kurban pazarlığı yapar gibi uzatarak.
    -2 hafta. diye çok yüksekten açtı eylül pazarlığı elimi tutup sallayarak.
    -3 gün. dedim gülerek.
    -2 hafta. dedi inat ederek.
    -4 gün. diyip suyuna gitmeye çalışsam da.
    -2 hafta. dedi yine.
    -ama olmaz ki böyle, hiç yardımcı olmuyorsun. dedim
    -kurtarmıyor be hacı dayı. dedi eylül gülerek.
    tabi keyfi yerinde, şebekliği üzerindeydi.
    -ama 2 hafta çok. dedim
    -parayı dert ediyorsan merak etme, hallederiz. dedi eylül
    -yok ya ne dert edicem. dedim cebimdeki 10 liraya bakmadan erkekliğime tak sürdürtmeyip.
    -tamam o zaman 2 haftada anlaştık. dedi tekrar elimi sallayarak.
    normalde belki harbiden kırmazdım, hatta parayı da illa bi yerden bulur buluştururdum ama umut'dan 2 hafta ayrı kalamazdım.
    kalsam bile aklım çok fazla onda kalır,
    tatilden ne keyif alır ne de aldırırdım.
    -2 hafta görmezsen özlemez misin umut'u. dedim damardan girerek.
    -1 hafta. dedi hiç tereddüt etmeden.
    %50 indirimi kaçırmamak için direk kabul ettim.
    -hayırlı olsun. dedim salladığımız elleri durdurup.
    -eee hadi gidelim o zaman. dedi eylül
    -nasıl ya, şimdi mi? dedim
    -yok be şaşkın, alış veriş yapmaya. dedi ayağa kalkarak.
    -ne alışverişi. dedim harbiden anlamayarak.
    -tatil alışverişi canım benim. diyerek kolumdan tuttu ve ayağa kaldırdı beni.
    "hay amk, daha tatile çıkmadan masraflar başladı, yannanı yedin ömer" dedim içimden.
    fiyatını ezbere bildiğim 2 çay ve tost 8 lira tutmuştu ama eylül'ün acelesi yüzünden 2 lira para üstünü alamadan 10 lirayı masada bırakmak zorunda kaldım.
    hayatımda ilk defa istemeden de olsa bahşiş vermiştim.
    çok garip ve çok salakça bi duyguydu.
    "neyse" dedim ve arabaya doğru yöneldik.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +6 -1
      görüşelim be abraham. ilk şuku
      ···
    2. 2.
      +4 -1
      3.şuku dağılın
      ···
    3. 3.
      +6
      Bahşiş vermeyi super betimlemişsin :D
      ···
    4. diğerleri 1
   tümünü göster