+1
@4 Haklısın broadway'in yeri ayrı. Benle aynı yaşta bi kere. Lakin tek vukuatı bu değildi. Yine o dönem aynı kız arkadaşımla Ortaköye gitmek üzere yoldayız. Tam Beşiktaştan çıkıp O çırağan caddesi yoluna girmek üzereyiz. Kırmızı ışık yandı ve tam da dört yol ağzı. araba 1 metre gitti çaat stop etti. Ne arkamdakiler gidebiliyor ne de sol taraftan sağa geçmek isteyen arabalar. iki yönlü olarak trafik durdu. Ben hunharca kontağı çevirip bir yanda da terliyorum. Kız tamam sakin ol dedi ama yüzüne bakamıyorum. Nitekim araba çalışmadı. kornalar gırla gidiyor herkes sövüyor. Daha sonra arkadaki bir minibüsten sağolsun bir kaç kişi indi ve itekleyerek yolun kenarına aldılar beni. kendilerine çok teşekkür ettim arabaya döndüm ve direk babamı aradım. Babam yılların oto tamircisi idi ama arabada son bir kaç gündür baş gösteren bu garip durumu henüz çözmemişti. biraz bekle sanırım motoru boğmuşsun dedi. Dediği gibi yapıp takriben 5-10 dakka sonra arabayı çalıştırmayı başardım. O dakkadan sonra araba her durduğunda stop etmemsi için boşa alıp gaza basıyordum ki motot sürekli çalışsın. Bu da benzin sarfiyatını arttırdı hali ile. Cepte de fazla para olmadığından hep benzini yetecek kadar alırım ki kızla da gezdiğimde yemek yediğimzde paramız kalsın. Benzin ışığı yanınca " aha dedim yannanı yedik". Bi benzin yüzünden yolda kalmadığımız olacaktı. Kredi kartım da yok. Neyseki o ışık yana yana eve dönmeyi başardık .
işin garibi neden o kızla çıkarken arabayı o kadar aldığıma anlam veremiyorum.
Neyse eskide kaldı tabi o günler okul askerlik derken evlendik( o kızla değil) ve kendi arabamı nihaytende kendi paramla alabildim. Çok lüks bir araba değil ama ben çok sevdim. Keza eşim de öyle. Seat Ibiza SC 1.2 tsı dsg. Tek kapı spor bir araba. Gayet memnunum. Konu neden buraya geldi ben neden hayat hikayemi anlatıyorum onu da bilmiyorum. Heryense buraya kadar okuyan yoktur zaten hade eyvallah beyler okuyanlar:)))