Fenerbahçeliyim beyler. Sorsanız ilk 11 i sayamam. Fanatik değilim yani. Ama manyakça hareketlerim olmuştur.
Kaç sene önce oldu hatırlamıyorum, Fenerbahçe- Galatasaray derbisi vardı. Ligin son maçı, 0-0 berabere bitmesine rağmen, Galatasaray şampiyon olmuştu hatırlarsanız. Volkan bile gol atmayı denemişti
*
Neyse o gün, biri mahalleden biri okuldan iki arkadaşla sözleştik, maçı lokantada izleyeceğiz, hem yemek, hem maç keyfi yapacağız yani.
Lan yine çocuğuz yine çocuğuz. Cepte para yok. Şunu da belirteyim beyler, iyi bir maddi durumumuz yoktu.
Bende kuruş para yok, arkadaşların sırtına yüküm, kafamda da şu var, babamdan alıp arkadaşa vereceğim kendi payımı.
Gittik lokantaya, gümbür gümbür, bir masa açtı bize garson abiler, servis falan açtılar, kebap söyledik.
Maçı izliyoruz, garson abiler bile izliyor, kebap baya geç geldi umurumuzda değil. O kadar kaptırmışız ki.. Fener gol atamıyor, ben acayip sinirliyim. Maç bitti. Galatasaray taraftarları sevinçten uçuyor görmeniz lazım. Koyuyor insana ne de olsa
*
Neyse dedik hesabı alalım kalkalım, kebap 8 tl yazıyordu mekana girmeden önce baktığımızda. Hesabın 24 tl gelmesi lazım değil mi ?
Hah, bir geldi 38 lira, biz önce birbirimizin yüzüne baktık, üçümüz birden, garsona baktık, sonra tekrar üçümüz birbirimize, o karmaşanın gürültünün içinde beynim salvador dali'nin peynirine döndü. Şerefsizler içmediğimiz, jelatinini bile açmadığımız suyun parasını yazmışlar. Biz bunu vermeyiz dedik, baya baya dedik yani, mekan sahibi geldi, söyledik böyle böyle diye. Kalabalıkta dikkat çektik diye adam hiçbirşey demedi. Başka zaman olsa, eminim o parayı gibe gibe alırlardı. Kötü niyetli mekan sahiplerinin tipik özelliklerinden biri :
çocuk, sesini çıkartamaz, kandırılır, bunun bir diğer versiyonu da turistik yerlerde turist kazıklayan abilerimizdir (!)