+11
-2
#
-fazlasıyla. dedim
-peki o zaman, gel benle. diyerek ayaklandı
heyecanla kalktım ayağa.
çıktık evden.
anahtarı isteyerek bindi şoför koltuğuna.
nereye gittiğimizi bilmiyordum.
yol biraz uzun sürmüştü.
"yüreğir" diye bi yere gelmiştik.
eski evlerin olduğu bi mahalleye girdik.
yıkık dökük bir evin önünde durduk.
-burası. dedi
-nasıl yani burda mı yaşıyor caner. dedim
güldü çağdaş.
-senden benden daha kral yerlerde yaşıyor, rahat ol, buraya gelir birazdan yemlenmeye. dedi.
-emin misin. dedim
-bak müşterileri gelmiş bile. dedi eliyle yıkık dökük evin içindekileri göstererek.
o gösterene dek orda birilerinin olduğunu bile farketmemiştim.
-haydi rastgele. dedi çağdaş.
-sen gelmeyecek misin. dedim
-ben gelirsem duman olurum kardeşim, ben daha önce yakalandım, bi daha baskın yersem gözümün yaşına bakmazlar, içeri girmek için daha çok gencim. dedi
çağdaş'ın bu sözleri bundan sonra yola yalnız devam edeceğim anldıbına geliyordu.
-numaram var mı sende. dedi
-yok. dedim telefonumu çıkartarak.
verdiği numarayı yazıp kaydettim.
-işin bitince ararsın, bu civardayım, araban bende, merak etme. dedi
emanet malı emanet etmiştik resmen amk.
ama sağlam adımlarla hedefime yürüdüğüm için başka hiç bir şey görmüyordu gözüm.
çağdaş bana göre pek sağlam ayakkabı değildi ama öyle ya da böyle yardım ediyordu bana.
tam arabadan inecektim ki
-çağdaş. dedim
-efendim kardeşim. dedi
-bu mevzular aramızda biliyorsun di mi. dedim
-rahat ol kardeşim, bizden sır çıkmaz. dedi
çağdaş'a güvenerek indim arabadan.
resmen bilinmeze doğru yürüyordum yüreğir'in loş sokaklarında.
açık olan bahçe kapısından girdim.
hala net göremiyordum ama içerdekilerin bakışlarının bana yöneldiğini hissedebiliyordum.
ürkek adımlarla çıktım yarısı yıkılmış merdivenlerden.
içerde nasıl bir manzarayla karşılaşacağımı bilmiyordum.
içeri girdiğimde sokak lambası artık arkamdan vurduğu için gözümü almıyor içerdekileri daha rahat seçebiliyordum.
ortamın raconu nedir bilmediğim için kahveye girer gibi kafa selamı verdim.
içerdeki elemanlar önce şaşkınlıkla birbirlerine,
sonra da "sen kimsin amk" diye bana baktılar.
huzursuzluk verdiğimi anladığım için açıklama gereği hissettim.
-caner'i bekliyorum, malzeme alıcam. dedim
elemanlar kendi arasında "yeni düşmüş bin" diyip gülüştüler.
duymazdan geldim. belki bi 20 dk kadar bekledim orda.
sonra evin arka tarafındaki kırık taşların üzerinden atlayarak caner geldi.
beni görmemişti ya da gördüyse de seçememişti. tepki vermedi.
ama hemen arkasından gelen kızıl saçlı kız beni görür görmez gözlerime kilitlendi.
bir an için zaman dursa da çok geçmeden arkasına bile bakmadan kaçmaya başladı...
Tümünü Göster