+6
-1
part 104
Dönüp arkama baktım. Sibel picamalarıyla ve terlikleriyle binanın çıkış kapısının önünde duruyordu. Herşey taka sarmıştı sanki. Sibel sinirliydi. Esraya baktım. Esra başını yere eğdi.
- Esra benimle gel.
Esrayla beraber Sibelin yanına gittik. Sibel kızgın kızgın Esraya bakıyordu. Sanki bıraksalar doğrayacaktı Esrayı.
Sibel: ne istiyorsun hala? Ne olmasını istiyorsun ha?
Esra ağlamaya başladı yine.
- sevgilim?
Sibel: sevgilim deme bana. Uyuyorum yoksun. Uyanıyorum yoksun. Böyle mi seviyorsun ha beni. Bumu senin adamlığın, bu mu senin aşkın?
- Sibel iki dakika dur dinle.
Sibel: dinleyecek ne var Manco?
Birbirimize bağırmaya başlıyorduk. Sibelde ağlamak üzereydi. Esranın hıçkırıklarla karışık ağlaması devam ediyordu.
- sandığın gibi birşey yok.
Sibel: Neymiş o olmayan Manco. Tam sahiplenildiğimi düşünüyorum. Tam herşey yoluna giriyor bir bakıyorum bir yandan bu huur çıkıyor. Hadi çıkmasını da geçtim o her ortaya çıktığında seni onun yanında buluyorum. Kendi yanıma değil. Ben bunu istemiyorum Manco.
Sibel ağlamaya başladı. Esranın kolundan tutup Sibele yaklaştırdım. Esranın boğazındaki morluğu gösterdim Sibele.
- bak görüyor musun? Ne yapmışlar kıza görüyor musun?
Sibelin ağlaması durdu. Sakinleşti biraz.
Sibel: kim yaptı bunu?
Esra: Yalçın.
Sibel: neden yaptı Esra sana bunu?
Esranın ağlaması arttı. Cevap vermedi. Sibel Esraya bir adım atıp sarıldı.
Sibel: Tamam canım, ağlama tamam.
- Yalçın şerefsizinin yanına gidiyorduk bizde.
Sibel: yetmedi mi Manco belaya karıştığın. Neyin peşindesin?
- Onların yaptığı az mı ha? Bunu onlara sormam lazım.
Sibel: bende sizle geliyorum.