#1
Sene iki bin dokuz , bilirsiniz o sene çok kar yaptı. Bende sokakta dolaşıyorum bir zütveren kar topu attı şlaak diye vurdu suratıma.
Ulan ne oluyoruz falan derken bir kar topu daha geldi suratıma ananızı gibicem lan dedim baktım kim atıyor diye mahallenin binleriymiş. Gittim ağızlarını burunlarını kırdım bunların , gittiler abilerini çağırdılar. Abilerinide dövdüm , birdahada bulaşmadılar , bulaşamadılar zaten.
Bu olayın vermiş olduğu sinirle ne boş boş geziniyorum amk dedim kendi kendime. Eve girdim açtım bilgisayarı takılıyorum. Babam seslendi gene hangi delikte sürtüyodun laaağn diye bağırdı böyle. Dışarda tur atıyodum dedim gel işimiz var dedi. Gittim yanına mahalledeki karları toplattırdı bana geçti köşeye izledi beni aq. Ben niye mahalleyi temizliyorum , komşular ne yarak yiyor dıbına koyim derken. Mahallenin güzeli çıktı kapıdan , adı ecem. Allah özene bezene yaratmış kızı. Seviyordum da açılamıyordum ona. Selam verdi geçti yanımdan gitti. Mahallenin karlarını bir köşeye topladıktan sonra girdim eve sobanın başına. Tir tir titriyorum. Haber saati diye annem televizyonu açtı bende soba başında haberlere bakıyım bari dedim sobanın başında izliyordum televizyonu. ilk haber dünyaya yeni bir salgın hastalık yayılıyor haberiydi. Bende umursamadım dıbına koyim kış ayında hastalık olmıyacakta ne olucak lafımı tamamlamadan bir görüntü geldi ekrana dondum kaldım. Ağzı burnu yamuk birşey sendeleyerek yürüyordu kameranın karşı kaldırımında kameramanda büyük ihtimal habere bak habere diye seviniyor. Gülüşmeler falan geliyordu. Karşı kaldırımdaki aylak kameramanı farketti. Üzerine doğru gelirken görüntü karıncalaştı. Haberi sunan karı nerelerde görüldüğünü falan anlatmaya başladı. izmir deyince şok oldum. Erkek kardeşim orada üniversitede okuyor. Aradım açmadı. ilk otobüsle izmire geçtim.