/i/Siyaset

Saygı Çerçevesinde Özgür Siyaset Platformu
  1. 1.
    +1
    edit: zengin değilim fakirim

    Özel mülkiyete sınır koyma işi bana saçma geliyor sonuçta zengin olmak çok çalışma ve kafanı kullanmakla ilgili birşey legal olduktan sonra sınırlandırılması bence özgürlük ihlali.. Bana göre en mantıklısı sosyal demokrasi.. Devlet serbest piyasa ekonomisine karışmayacak özel mülkiyete sınırlama getirmeyecek ama bunun dışında sabit ücretle çalışan işcilerin ücretleri açlık sınırı altında olmayacak mesela. Ekonomik olarak zayıf olan kesimin temel insani ihtiyaçlarını koruyacak kollayacak.. Bunu biraz açmam gerekirse;

    Ekonomide insan ihtiyaçları sınırsız olarak tanımlanır.. Ben bunu temel ihtiyaç ve lüks olarak ikiye ayırıyorum.. Gıda giyim eğitim sağlık barınma bunlar temel ihtiyaçlar.. Bunun dışındakiler lüks ihtiyaç devlet temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan kesime pozitif ayrımcılık yapıcak bazı ekstra haklar tanıyacak.. Özellikle sabit maaşla çalışan düşük gelirli kesimin maaşlarının açlık sınırının belli miktar üzerinde olması sağlanmalı..

    Lüks ihtiyaçlar ise(daha lüks yiyecek giyecek eğitim ve sağlık hizmeti, tatil,pahalı teknolojik ürünler mücevver vs) kişinin tamamen kendi extra çabasıyla elde etmeye çalışacağı ihtiyaçlar olacak..

    Yani devlet serbest piyasaya ve özel mülkiyete tamamen sınır koymayacak bence koymamasıda gerekir çünkü hırs ve mücadele dozunda olduğunda faydalı birşeydir.. Eğer serbest piyasa olmasaydı gündelik teknoloji bukadar gelişemezdi mümkün değil..

    Ben sosyal demokrasiyi şu şekilde özetliyorum:

    Evet herkes eşit olamaz ancak herkes eşit fırsatlara sahip olmalı..(temel anlamda)
    ···
    1. 1.
      +2
      pnp dediklerinde doğruluk payı var ama özel mülkiyete sınırlama getirilmediği taktirde sahip olunan sermayeyle yeni şirket ve fabrikalar kurularak tekrar gelir farkı ayyuka çıkacak ve ekonominin siyasete etki etmesiyle birlikte işçi hakları sınırlandırılacak ve her şey tekrar geri saracak bu benim görüşüm
      ···
      1. 1.
        0
        Aslında eğitimli ve bilinçli bir toplumda böyle birşey mümkün değil. Sistemden önce asıl mesele toplumun algı düzeyi yoksa sistem ister liberal olsun ister sosyalist hiç farketmez.. Sosyalist sistemde de halk cahilse aç gözlüler bir şekilde devleti ele geçirerek devlet eliyle halkı sömürmeye başlayabilir bunun bir çok örneği var çin kuzey kore vs..

        Bu tip sorunların temel kaynağı sistem değil tekelleşme.. Marx'ın toplumların temeli ekonomidir ahlakında dininde hukuk kurallarında temelinde ekonomik çıkarlar yatar görüşüne(tarihsel materyalizm) katılıyorum.. Para en önemli güçtür. ister özel sektör olsun ister devlet olsun gücün tek bir elde toplanması yani tekelleşmesi her zaman sakıncalı bir durumdur.. Liberalizme karşı biraz sempati duymamın nedeni hür düşünceyi ve bireyciliği öne çıkarması.. Bireyci görüş asla mahkumiyeti ve köleleşmeyi kabullenmez.Aç gözlülüğe sevkedebilir ama bu durum düzgün bir eğitimle giderilebilir.

        Bir ülkede adil kanunlar ve bilinçli bir toplum olursa rekatbetçi(kanunlar dahilinde) ekonomik yapı toplumları geliştirir..
        ···
   tümünü göster