+1
-bu arkadaşım ismi burak. biz bin burak derdik. fırlamaydı çocuk. anlattı işte bu olayları. uzun süre görmüş adamı. bazen adam aynadaki kendi görüntüsü olurmuş. konuşmaya çalışırlarmış.
-çalışırlarmış ne kadir, mış ne amk? diye çıkıştı süleyman.
-yani süleyman ne o konuştuğunu duyarmış ne de burak'ın söylediklerini karşıdaki duyarmış.
o ara akif bi canlandı ve akıllıca bir soru sordu.
-karşı taraf duymadığını nasıl anlatabilmiş o zaman?
kadir gayet sakin tebessüm ederek baktı ona.
-yazıyla, ama arapçayla.
-niye arapça?
ses çıkmadı. sigarasından bi nefes daha çekti kadir ve havaya bıraktı.
-peki kadir, ne zamana kadar sürmüş bu arkadaşının muhabbeti bu varlıkla.
kadir kaşlarını kaldırıp etrafı dinler gibi yaptı. sonra bana döndü ve cevapladı.
-ayaklarının ve ellerinin ters olduğunu anlayana kadar.