+2
ben sıçtığım her takun görüntüsünü ezberlemeye çalışırım. çünkü her görüntü ayrıdır, resim gibidir. tak hiçbir zaman aynı çıkmaz. ortalama bir insan ömründe kaç kez sıçar? sayısız kez, kuşkusuz. fakat her tak o güne kadar sıçtığın bütün taklardan tamamen farklıdır. her tak parçası farklıdır; boyutları, sayıları, kendini nasıl hissettiğin, ısı, iklim, o sırada kiminle beraber olduğun ya da olmadığın, işsiz mi yoksa çalışıyor mu olduğun, o kadar çok ayrıntı var ki. bir de işin ekstraları söz konusu; tuvalet kağıdına uzanırsın ve renkleri farklı olabilir, yeşil, sarı, mor falan. sonra kıçını siler ve tuvalet kağıdına bakarsın ve içinden, hâlâ tam temizlenmemişim, diye geçirirsin. birinin takunun kokusunu alacağı korkusuyla bir kez daha silinirsin. ve kıçını silerken belki başkalarının kıçlarını senin kadar iyi silmediğini düşünürsün. ya da belki sen kıçını başkaları kadar iyi silmiyorsundur. dur, birazdan sana söz hakkı vereceğim, ama tak delisi değilim ben. bekle, bekle, bekle, bekle… markette dolanıyordum, biliyorsun beni, severim markette dolanmayı, sonra tuvalet kâğıtlarının bulunduğu rafa geldim ve 92 yaşında bir kadın gördüm, en hesaplı tuvalet kağıdını arıyordu.