+14
1 gün sonra tamamıyla toparlanıp, vedalaştıktan sonra, otogara gitmek üzere evden çıktım. otobüsü beklerken, motoruyla nila ve sürenini tanımadığım jip önümde durdu.
topu topu 2 günlüğüne gelmiştim avradını gibeyim, nedir bu takip olayınız ?
diye düşünüyordum. çantalarımı jipe koyup, kendim de motora atladıktan sonra, o can alıcı
konuşma için miko ve önceden 1 kez gördüğüm maskeli tayfanın yanına zütürüldüm. yine noluyor dıbına koyayım? her şey güzel gidiyordu diye düşünürken, mikonun basit sorusu,her şeyi ortaya çıkarmıştı. sarko diye hitap etmişti yine. ailemle bütün bağlantımı kesmem gerekiyormuş. hem onların iyiliği için, hem, benim ileriye dönük daha verimli olabilmem için, çok önemli bir etkenmiş. bu grupla olan bir geleceği veya ailemi seçmeliymişim. ne yapacakmışım ?
böyle bir soru sorulur mu dıbına koyayım,
bu nasıl bir ikilemde kalma anıdır. bi tarafta bütün hayatımı geçirdiğim ailem, diğer tarafta kafa dinlemek için geldiğim yazlıkta, 1 ayı bile doldurmamış ortak geçmişimiz olan bir grup. böyle söylendiğinde seçim yapmak çok kolaymış gibi duruyor biliyorum. ama kendimi o kadar kaptırmıştım ki onlara, düşünmem için ekstra zaman bile istemeden, o gece kararımı verdim. onları seçmiştim. bana hayatını verebilcek derecede bağlı olan ailemi, bi anda harcamıştım. pişman mıydım ? hayır. üzgün müydüm ? bilmiyorum. duygularımın birbiriyle grup yaptığı anlardan birinde sıkışıp kalmıştım. o gece tam olarak 1-2 ritüelden daha geçmiştim.
onların ne olduğunu yazmak istemiyorum. ama 100 bin tl daha verip, 2 gün boyunca sadece çalışma saatlerinde nilayla olmamı, onun haricinde yazlıktan çıkmamam gerektiğini
söyledi miko. maskeli tayfa da yine hiç konuşmadan sadece olayları izleyip gitmişti. dediklerini tereddütsiz bir şekilde kabul edip yerine getirdim.
aklımda babamlar vardı ama. onları bi daha nasıl görmezdim ?
benden haber alamadıklarında ne yaparlardı ? zaten grubun durduğu şehir, bizim yazlığımızın olduğu yerdeydi. bi daha ailemle karşılaşmama oranım neydi ? bu sorularla boğuşurken sızmışım o gece.